Sanayi kaynaklı küresel karbon emisyonları %5 oranında azaltılabilir. Ancak bunun için yalnızca teknolojiye değil, enerji verimliliğine bütüncül bir yaklaşıma ihtiyaç var.
Linköping Üniversitesi’nin de aralarında bulunduğu İsveçli araştırmacıların Nature Communications dergisinde yayımlanan yeni araştırmasına göre, sanayi sektöründen kaynaklanan karbon salımlarını küresel ölçekte %5 oranında azaltmak mümkün. Ancak bu hedefe ulaşmak için şirketlerin ve politika yapıcıların sadece yeni teknolojilere değil, enerji yönetimi ve verimliliğine dair daha geniş kapsamlı stratejilere odaklanması gerekiyor.

Araştırmanın başyazarı Linköping Üniversitesi Enerji Sistemleri Profesörü Patrik Thollander, enerji verimliliğine ilişkin bakış açısının çok dar olduğunu belirterek, “Birçok kişi, yeni enerji verimli ekipmanlara yapılan yatırımların yeterli olacağını düşünüyor. Ancak bu yaklaşım, enerji verimliliğinin tüm potansiyelini kullanmamıza izin vermez” dedi.
Sistemsel yaklaşım şart
Thollander ve birlikte çalıştığı Gävle Üniversitesi, Stockholm Resilience Centre, Lund ve Uppsala Üniversiteleri ile İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nden araştırmacılar, sanayi kuruluşlarının enerji kullanımını en aza indirmesi için nelerin gerektiğini inceledi. Çalışma, yalnızca teknolojik çözümlerin değil; bilgi paylaşımı, değişime açık kurumsal kültür ve sistem odaklı süreçlerin de büyük önem taşıdığını ortaya koydu.
Araştırmacılar, işletmelerin enerji yönetim süreçlerini daha etkili tasarlayabilmesi için dokuz temel “sosyal yapı” belirledi. Bunlar arasında disiplinler arası iş birliği, çalışanlar arası bilgi transferi ve organizasyonel farkındalığın artırılması gibi başlıklar yer alıyor.
Karbon salımında 5% düşüş mümkün
IEA (Uluslararası Enerji Ajansı) verilerine göre, 2022 yılında sanayi sektörünün karbon salımı 9,2 gigaton seviyesindeydi. Araştırmacılara göre bu miktarın %5 oranında azaltılması, İsveç büyüklüğündeki 10 ülkenin yıllık karbon salımına denk geliyor.
Prof. Thollander, sürdürülebilir sonuçlar için disiplinler arası iş birliklerinin hayati olduğunu vurguladı: “Bir mühendis olarak önce teknolojiye odaklanırım. Ancak daha büyük bir potansiyel, farklı alanlardan gelen uzmanlarla birlikte çalışıldığında ortaya çıkıyor. Başarının yolu, bütüncül ve çok disiplinli bir yaklaşımdan geçiyor.”