George Washington Üniversitesi liderliğinde yürütülen kapsamlı bir araştırma, dünya genelinde 13.000’den fazla kentsel alanı kapsayarak hava kirliliği seviyeleri ile karbondioksit (CO₂) emisyonlarını haritalandırdı.
Uydu gözlemleri, yer tabanlı ölçümler ve bilgisayar modelleri kullanılarak hazırlanan çalışma, kentlerin çevresel kalitesine dair detaylı ve karşılaştırmalı bir analiz sunuyor. 2005 ile 2019 yılları arasını kapsayan araştırma, Washington Üniversitesi (St. Louis) ile Kuzey Carolina Üniversitesi (Chapel Hill) iş birliğiyle gerçekleştirildi. George Washington Üniversitesi İklim ve Sağlık Enstitüsü Direktörü ve Çevre Sağlığı Profesörü Susan Anenberg, “Bu çalışma, dünya genelinde kentlerin çevresel anlamda nasıl evrildiğini güçlü bir şekilde gösteriyor,” diyerek bazı şehirlerde hava kalitesinin iyileştiğini, bazılarında ise kirliliğin arttığını vurguladı.

Öne Çıkan Bulgular:
- Şehirlerin %50’sinden fazlasında tüm kirleticiler arasında güçlü bir ilişki saptandı. Bu da kirleticilerin büyük olasılıkla aynı kaynaklardan geldiğini ve birlikte azaltılabileceğini gösteriyor.
- Yüksek gelirli ülkelerde yer alan ve sıkı çevre politikaları uygulayan şehirlerde tüm kirleticilerin düzeyinde eş zamanlı düşüş gözlemlendi.
- Güney Asya ve bazı Afrika bölgeleri gibi hızlı nüfus ve ekonomik büyüme yaşayan şehirlerde ise hem hava kirliliği hem de emisyon oranlarında artış tespit edildi.
- Uydu tabanlı uzaktan algılama teknolojileri, tüm dünyadaki şehirlerin hava kirliliğini izleme konusunda eşi görülmemiş olanaklar sunuyor.
Araştırmanın entegre yaklaşımı, politika yapıcılar, akademisyenler ve iklim savunucuları için hava kirliliğini azaltma stratejilerinin etkinliğini ölçmek adına yeni bir araç sağlıyor. Geçmiş kirlilik eğilimlerini takip etmenin yanı sıra azot dioksit ve karbondioksit salımlarıyla hava kirliliği arasındaki ilişkiyi de inceleyen çalışma, kentlerin iklim ve halk sağlığı hedeflerinde nasıl ilerleyebileceğine dair önemli ipuçları veriyor.