Pazar, Temmuz 20, 2025

Yeşil Hidrojene Geçiş ‘Zor Ama Zorunlu’

Yeni bir rapor, gübre ve çelik gibi sektörlerin karbonsuzlaştırılmasında kilit rol oynayacak yeşil hidrojen üretiminin başlatılmasının zorluklarını vurguluyor.

yeşil hidrojen
yeşil hidrojen

Bugün dünyadaki hidrojen üretiminin neredeyse tamamı “gri hidrojen”den oluşuyor. Gri hidrojen, doğal gazdan elde ediliyor ve üretimi sırasında karbondioksit salınımı gerçekleştiği için iklim değişikliğine katkıda bulunuyor. Buna karşın yeşil hidrojen, suyun (H₂O) elektroliz yoluyla hidrojen ve oksijene ayrıştırılmasıyla üretiliyor. Bu işlem, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla yapıldığında karbon emisyonu yaratmıyor.

Cambridge Econometrics ve Exeter Üniversitesi tarafından yayımlanan yeni bir rapor, hedefe yönelik kamu politikalarının küresel ölçekte maliyet açısından rekabetçi bir yeşil hidrojen endüstrisi yaratıp yaratamayacağını araştırıyor. Raporda mevcut politikaların bu dönüşüm için yetersiz olduğu tespit edilirken, gübre üretiminde yeşil hidrojen kullanımının zorunlu hale getirilmesi ve hidrojen üretimine küresel bir karbon fiyatı uygulanması gibi senaryolar simüle edildi. Araştırmacılar, bu iki politikanın bir arada uygulanması durumunda yeşil hidrojenin gri hidrojenle maliyet açısından rekabet edebileceği sonucuna ulaştı.

Hidrojen Coşkusu Dengelenebilir

Exeter Üniversitesi Küresel Sistemler Enstitüsü’nden Dr. Femke Nijsse, “Bulgularımız bazı hükümetler ve şirketler tarafından dillendirilen ‘hidrojen coşkusunu’ dengeleyebilir” diyerek şöyle devam etti: “Ancak yeşil hidrojen, gübre üretimini karbonsuzlaştırmak ve temiz çelik üretimi için gerçekçi tek seçenek. Havacılık gibi başka sektörlerde de rol oynayabilir. Maliyet açısından rekabetçi yeşil hidrojen eşiğine ulaşmak zor ama gerekli. Bunun için güçlü ve sürdürülebilir bir politika desteği şart.” Rapor, “yeşil hidrojen” kavramının farklı şekillerde tanımlanabileceğini ancak çalışmada, şebekeye bağlı veya bağımsız tüm elektroliz türlerinin bu kapsama dahil edildiğini belirtiyor. Uzmanlar, yeşil hidrojenin ilk etapta gübre üretiminde kullanılmasının büyük ölçekli bir pazarın önünü açabileceğini vurguluyor. Bu sayede küresel emisyonların yaklaşık %2’sinden sorumlu olan amonyak üretiminden kaynaklanan salımların azaltılması mümkün olacak.

Söz konusu rapor, Enerji İnovasyonu ve Sistem Geçişi Ekonomisi (EEIST) projesi kapsamında hazırlandı.

Kaynak: Cambridge Econometrics

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Daha fazlası...