Pazartesi, Mart 24, 2025

İklim Felaketi Kapıda!

İklim değişikliği ve nüfus artışı sel riskini artırıyor, düşük gelirli bölgeler en büyük tehditle karşı karşıya.

Dünya genelinde sel felaketleri giderek daha yaygın ve yıkıcı hale geliyor. Bilim insanları, iklim değişikliği, nüfus artışı ve plansız kentleşmenin, özellikle şehirlerde, sel riskini büyük ölçüde artırdığını belirtiyor. Nature Communications dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, bu faktörlerin etkisiyle yüzyılın sonuna kadar sel riskiyle karşı karşıya olan insan sayısı 1,6 milyardan 1,9 milyara yükselecek.

Sel Riski Neden Artıyor?

Çalışmada, kıyı taşkınları, nehir taşkınları ve aşırı yağışlara bağlı su baskınlarını içeren yüksek çözünürlüklü küresel bir sel modeli kullanıldı. Bulgulara göre, 2100 yılına kadar her yıl meydana gelme olasılığı %1 olan büyük bir sel olayına maruz kalan insan sayısı 1,9 milyara çıkacak. Bu artışın %76,8’i nüfus artışından, %21,1’i iklim değişikliğinden ve %2,1’i ise her iki faktörün etkileşiminden kaynaklanıyor.

İklim Değişikliği - Sel Felaketi
İklim Değişikliği – Sel Felaketi

İklim Değişikliği ve Değişen Sel Dinamikleri

İklim değişikliği, deniz seviyelerinin yükselmesi, aşırı yağışların artması ve nehir akışlarının değişmesi gibi faktörlerle sel riskini doğrudan etkiliyor. Araştırmaya göre, 2100 yılına kadar küresel ölçekte 100 yılda bir görülen büyük sel olaylarına maruz kalan kara alanı oranı %11,1’den %11,4’e çıkacak. Ancak kıyı bölgeleri bu riskin en fazla arttığı alanlar olacak. Deniz seviyelerinin yükselmesi nedeniyle kıyı sellerinde %16,7’lik bir artış beklenirken, şiddetli yağışlara bağlı sellerde %4,8 ve nehir taşkınlarında %1,4’lük bir yükseliş öngörülüyor. Özellikle tropikal ve subtropikal alçak rakımlı kıyı bölgeleri deniz seviyesinin yükselmesi ve fırtına dalgalarının şiddetlenmesi nedeniyle en büyük tehditle karşı karşıya. Aşırı yağışlara bağlı seller ise iklim değişikliği nedeniyle kuraklaşan bölgelerde dahi artış gösterebilir.

Düşük Gelirli Bölgeler Daha Fazla Risk Altında

Araştırma, sel riskinin dünya genelinde eşit dağılmadığını ortaya koyuyor. 2100 yılına kadar sel tehlikesine en fazla maruz kalacak bölgelerin %63’ü düşük gelirli ülkelerde yer alacak. Bu bölgelerdeki altyapı eksiklikleri, yetersiz yönetişim ve finansal kaynak yoksunluğu, sel felaketlerine karşı savunmasızlığı artırıyor. Özellikle Sahra Altı Afrika, Güney Asya ve Orta Doğu’daki şehirler, sel riskine açık nüfusun en hızlı arttığı bölgeler arasında. Bu durum, sürdürülebilir şehir planlaması ve daha güçlü sel savunma mekanizmalarının acil olarak hayata geçirilmesi gerektiğini gösteriyor.

Önlem Alınmazsa Küresel Bir Tehdit Olacak

Araştırmaya göre, önümüzdeki on yıllarda sel tehdidi daha da büyüyecek. İklim değişikliği bu süreci hızlandırsa da, nüfus artışı en büyük belirleyici faktör olarak öne çıkıyor. Bu nedenle, sel felaketlerinin önüne geçebilmek için sadece iklim değişikliğiyle mücadele etmek yetmeyecek. Kentleşme politikalarının gözden geçirilmesi, altyapının güçlendirilmesi ve sel riskine açık bölgelerde daha sürdürülebilir çözümler geliştirilmesi hayati önem taşıyor.

Kaynak: Nature Communications

 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Daha fazlası...