Paris Anlaşması hedeflerinden uzaklaşan Çin, 2030 vaatlerini tutturmak için daha güçlü adımlar atmak zorunda gibi gözüküyor…
Çin, 2020-2023 yılları arasında karbon yoğunluğunu azaltma konusunda yaşadığı belirgin yavaşlamanın ardından, 2030 yılına kadar verdiği iklim taahhütlerinden ciddi şekilde sapmış durumda. Uzmanlar, Çin’in Paris Anlaşması kapsamındaki hedeflerine ulaşmasının hâlâ mümkün olduğunu belirtiyor ancak bunun için hükümetin daha güçlü ve iddialı hedefler belirlemesi gerektiğini vurguluyor.
Çin’in 2026-2030 yılları arasını kapsayacak olan yeni Beş Yıllık Plan döneminde açıklayacağı karbon yoğunluğu hedefi, ülkenin Paris Anlaşması’na bağlılığının önemli bir testi olacak. 2009 yılında Kopenhag’da düzenlenen BM İklim Zirvesi’nden bu yana, Çin’in iklim taahhütlerinin merkezinde karbon yoğunluğunu azaltmak bulunuyor. Pekin yönetimi, 2005 yılı seviyelerini baz alarak, 2030’a kadar GSYİH başına düşen karbon emisyonlarını %65’ten fazla azaltmayı taahhüt etmişti. Ancak bağımsız izleme kuruluşu Climate Action Tracker, Çin’in mevcut hedeflerini “yetersiz” olarak değerlendiriyor.
İlerleme Yavaşladı, Hedefler Tehlikeye Girdi
Çin, 2020 yılına kadar karbon yoğunluğunu %48,4 oranında azaltarak hedefine zamanından önce ulaşmıştı. Ancak pandemi sonrasında, özellikle 2020-2024 döneminde kaydedilen ilerleme ciddi şekilde yavaşladı. Bu dönemde karbon yoğunluğundaki toplam düşüş sadece %7,9’da kaldı; bu oran, 2025 için belirlenen %18’lik hedefin oldukça gerisinde. Yavaşlamanın temel nedenleri arasında ekonomik büyümedeki yavaşlamanın yanı sıra, enerji talebinin ekonomik büyümeden daha hızlı artması gösteriliyor. Covid-19 döneminde uygulanan teşvik politikaları, özellikle enerji yoğun sektörleri destekleyerek Çin ekonomisinin enerji verimliliği kazanımlarını sekteye uğrattı.

2030 Hedefleri İçin Zorlu Yol
Mevcut gidişat, Çin’in 2025 yılı karbon yoğunluğu hedefini tutturmasının neredeyse imkânsız olduğunu gösteriyor. Ancak 2025’te alınacak sonuçlar, 2026-2030 döneminde yapılacak ek çabaların boyutunu belirleyecek. Uzmanlara göre, Çin’in karbon yoğunluğunu 2024-2030 yılları arasında yılda ortalama %5 oranında azaltması gerekecek.
Bu oran, geçmişteki bazı dönemlerdeki başarılar dikkate alındığında imkânsız görünmese de, mevcut enerji tüketim eğilimleri nedeniyle ciddi politika değişikliklerini zorunlu kılıyor. Özellikle temiz enerji kaynaklarına yatırımların hız kesmeden devam etmesi ve enerji tüketim artışının yavaşlatılması kritik öneme sahip.
Temiz Enerji Yatırımları Yeterli Olmayabilir
Çin, son yıllarda güneş ve rüzgar enerjisi yatırımlarında merkezi hükümet hedeflerinin üzerine çıktı. Ancak, enerji yoğun sektörlerdeki büyümenin hız kesmemesi halinde bu yatırımların etkisi sınırlı kalabilir. Ayrıca, kömür santrallerinin yeni kapasite alımları da temiz enerji büyümesini tehdit ediyor. Hükümet, 2030 yılı için hem mutlak emisyon hem de karbon yoğunluğu hedeflerini kapsayan “ikili kontrol” sistemini oluşturmayı planlıyor. Ancak uzmanlar, yeni mutlak emisyon hedefinin karbon yoğunluğu hedefinden daha gevşek belirlenmesi durumunda iklim taahhütlerinden geri adım atılabileceği uyarısında bulunuyor.