Pazar, Temmuz 20, 2025

Batı Avustralya, Avrupa’nın Hidrojen Üssü Olabilir

Batı Avustralya, Avrupa’nın gelecekteki yenilenebilir hidrojen ihtiyacını karşılamada kritik bir rol oynayabilir. Rotterdam Limanı ve Fraunhofer Güneş Enerji Sistemleri Enstitüsü (ISE), Avustralyalı ortaklarla birlikte bölgenin dünya çapında yenilenebilir hidrojen üreticisi, kullanıcısı ve ihracatçısı olma potansiyelini araştırıyor.

Avustralya, Almanya ve Hollanda’dan paydaşların iş birliğiyle yürütülen TrHyHub Çalışması, Batı Avustralya’daki Oakajee merkezli Orta Batı Hidrojen Merkezi’nden Almanya’ya uzanan bir tedarik zincirinin oluşturulmasına dair temel bileşenleri analiz etti.Kısa vadede en uygun taşıyıcı olarak amonyak öne çıkarken, gelecekte önemli maliyet avantajları sağlanabileceği belirtiliyor. Oakajee Stratejik Sanayi Bölgesi ve önerilen liman etrafında şekillenen Orta Batı Hidrojen Merkezi, Batı Avustralya’daki yenilenebilir enerji sanayi büyümesi açısından kilit bir konumda bulunuyor. Ayrıca Oakajee, büyük ölçekli bir derin deniz limanı için potansiyel bir bölge olarak da değerlendiriliyor.

Çalışmada, Oakajee limanına entegre edilecek amonyak ihracat altyapısının teknik tasarımı, konumu ve fizibilitesi değerlendirildi. Fraunhofer ISE tarafından gerçekleştirilen coğrafi analiz, Oakajee çevresindeki 350 kilometrelik alanda büyük ölçekli yenilenebilir enerji üretimi için yüksek potansiyel bulunduğunu ortaya koydu. Bölge, teorik olarak 10.000 teravatsaat (TWh) güneş enerjisi ve 5.700 TWh kara rüzgarı kapasitesine sahip. Bu kapasite, tamamen geliştirildiği takdirde yıllık 185 milyon ton (Mtpa) güneş enerjisinden, 105 Mtpa ise rüzgar enerjisinden olmak üzere toplamda 290 Mtpa hidrojen üretimine karşılık geliyor. Bu miktar, 2050 yılına kadar Avrupa’nın öngörülen hidrojen talebinin büyük bir kısmını karşılayabilir.

Üretim ve Taşımada Yeni Teknolojiler

Fraunhofer ISE uzmanları, hidrojen ve türevlerinin üretimi ile Almanya’ya taşınmasını kapsayan tedarik zincirini ve teknolojik çözümleri inceledi. Araştırmaya göre, amonyak bazlı tedarik zincirinde uzun mesafe taşımacılığın toplam maliyet içindeki payı sadece yüzde 9. Yüksek nakliye maliyetleri, Batı Avustralya’nın güneş ve rüzgar kaynaklarıyla sağlanan düşük üretim ve depolama maliyetleriyle dengeleniyor. Kuruluş, amonyağın doğrudan kullanımı ve üretim sürecine dair yeni teknolojiler geliştirerek maliyetleri daha da düşürmeyi hedefliyor. Ayrıca sıvı hidrojen ve metanol ihracatı da değerlendirildi; ancak her iki ürün de yüksek maliyetler ve teknik engeller nedeniyle kısa vadede daha sınırlı potansiyele sahip.

Rotterdam Limanı - Hidrojen
Rotterdam Limanı – Hidrojen

Almanya Yenilenebilir Hidrojene Yöneliyor

Avrupa Komisyonu’nun 2022’de başlattığı REPowerEU planı kapsamında, Avrupa Birliği 2030 yılına kadar yılda 10 milyon ton yenilenebilir hidrojen ithalatı hedefliyor. Almanya ise yıllık yaklaşık 1,6 Mtpa hidrojen tüketiminin %90’ını fosil kaynaklardan sağlıyor. Ulusal Hidrojen Stratejisi ile bu sektörlerin yenilenebilir hidrojene geçmesi planlanıyor. Ancak sınırlı iç üretim kapasitesi nedeniyle Almanya’nın büyük ölçüde ithalata bağımlı olması bekleniyor. TrHyHub çalışmasına göre, kısa vadede amonyak bazlı hidrojen taşıyıcıları, Almanya’ya Rotterdam Limanı üzerinden ulaştırılabilir. Rotterdam, Almanya’nın hidrojen talebinin yoğun olduğu Kuzey Ren-Vestfalya ve Ludwigshafen gibi bölgelere güçlü lojistik bağlantıları sayesinde stratejik bir geçiş noktası olarak öne çıkıyor.

Eylül 2024’te, Avustralya ve Almanya yeşil hidrojen tedarik zincirlerini geliştirmek amacıyla tarihi bir anlaşma imzaladı. Her iki ülkenin hükümetleri tarafından ortaklaşa finanse edilen 400 milyon euroluk bu anlaşma, Almanya’nın H2 Global açık artırma mekanizması kapsamında Avustralya’daki üreticilere Avrupa’da alıcı garantisi sunacak.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Daha fazlası...