Microsoft, MIT bünyesinden çıkan girişim Sublime Systems ile 600 bin tondan fazla düşük karbonlu çimento alımını kapsayan bir anlaşma imzaladığını duyurdu.
Çimento üretimi, küresel sera gazı salımlarının yaklaşık %8’ini oluşturarak en yüksek emisyona neden olan sektörlerden biri konumunda. Üretilen her 1.000 kilogram çimento başına yaklaşık 900 kilogram karbondioksit salımı gerçekleşiyor. Bu yüksek emisyon oranı, sektörün karbonsuzlaştırılmasını son derece zor hale getiriyor. Sublime Systems ise bu soruna çığır açıcı bir çözüm sunuyor. 2020 yılında MIT’den ayrılarak kurulan şirket, geleneksel yüksek sıcaklıkta pişirme fırınlarının yerine ortam sıcaklığında çalışan elektrolizör tabanlı bir sistem geliştirerek çimentoyu daha düşük enerjiyle ve fosil yakıtlara ihtiyaç duymadan üretiyor. Bu süreçte genellikle kullanılan kireçtaşı yerine farklı kalsiyum kaynakları kullanılıyor ve böylece karbondioksit salımı en aza indiriliyor.
Microsoft’un yaptığı açıklamaya göre anlaşma, Sublime’ın ilk ticari fabrikası ve ardından kurulacak tam ölçekli üretim tesisinden 6 ila 9 yıl boyunca toplamda 622.500 ton çimento tedarik edilmesini kapsıyor. Bu hamle, Microsoft’un temiz teknoloji ve sürdürülebilirlik çözümlerine yönelik pazarları büyütme stratejisinin bir parçası olarak görülüyor. Ayrıca Microsoft, inşaat projelerinde fiziki olarak Sublime çimentosunu kullanmanın yanı sıra, üretimden doğan çevresel faydayı temsil eden sertifikaları (EAC) da ayrı olarak satın alabilecek. Bu sistem, yenilenebilir enerji piyasasındaki enerji sertifikalarının fiziksel enerjiden ayrılması uygulamasına benzer şekilde işliyor. Microsoft Küresel Veri Merkezi İnşaatı Başkan Yardımcısı Jeff Leeper, bu anlaşma ile ilgili yaptığı açıklamada, “Sublime ile yapılan bu yaratıcı anlaşma sayesinde temiz inşaat malzemelerinin kitlesel üretimini ve benimsenmesini hızlandırmayı hedefliyoruz. Çimento gibi ağır sanayi ürünlerinde ölçekleme süreci son derece zorlu. Bu alanda yeni nesil, yeniden tasarlanmış ürünlere acil ihtiyaç var” dedi.
Sublime Systems CEO’su Dr. Leah Ellis ise Microsoft’un bu satın almasının şirketin ilk ticari fabrikasının açılışını hızlandıracağını vurguladı. Ellis, “Bu satın alma, Microsoft’a Sublime’ın düşük karbonlu çimento teknolojisine coğrafi sınırlamalardan bağımsız erişim sağlıyor. Uzun vadeli ticari anlaşmaların eksikliği, temiz çimentonun yaygınlaşmasında büyük bir engeldi. Microsoft’un ilk büyük ölçekli müşterimiz olarak sürece dahil olması, Sublime Çimentosu’nun küresel ölçekte kalıcı bir çözüm haline gelmesini hızlandıracak” diye konuştu. Anlaşma, Microsoft’un inşaat kaynaklı gömülü karbon salımlarını azaltmaya yönelik daha geniş çaplı çabalarının bir parçası. Şirket, geçtiğimiz yıl veri merkezi inşaatlarında çelik ve beton yerine ahşap kullanımını önceliklendireceğini açıklamıştı. Ayrıca sözleşmelere düşük karbonlu malzeme şartları eklenmesi, Stegra (eski adıyla H2 Green Steel), Boston Metal, CarbonCure ve Prometheus Materials gibi çevreci yapı teknolojilerine yapılan yatırımlar da Microsoft’un bu alandaki öncü adımları arasında yer alıyor.
Microsoft Karbon Azaltım Stratejisi ve Pazar Geliştirme Direktörü Katie Ross ise yeni anlaşmayla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Mevcut düşük karbonlu malzemeleri satın almak ve kullanmak, bu çözümler için bir pazar oluşturur. EAC ve İklim İnovasyon Fonu (CIF) gibi mekanizmalar sayesinde yeni üretim kapasitesi de desteklenmiş olur. Bu yaklaşım, talebi artıran, arzı büyüten ve zamanla maliyetleri düşürerek riski azaltan bir döngü yaratıyor” ifadelerini kullandı.