Girişimci startup’lardan Fortune 100’e, kırsal bir ilkokuldan kâr amacı gütmeyen küresel bir kuruluşa kadar neredeyse tüm kuruluşlar için elektronik cihazlar günlük operasyonlarda önemli bir rol oynamaktadır. Çoğu IT varlıklarını – masaüstü bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar, yazıcılar, fotokopi makineleri, sunucular ve yönlendiriciler – kullanırken, çok az işletme bu elektronikleri sürdürülebilirlik planlarına dahil eder.
Bazıları satın alma tarafında elektronik cihazların sürdürülebilirliği konusunu kesinlikle düşünmekte, daha dayanıklı ürünleri veya daha fazla geri dönüştürülmüş içeriğe sahip cihazları tercih etmekte, hatta belki de satın alımların bir kısmını yenilenmiş cihazlar olarak belirlemektedir. Ve bu genellikle burada sona eriyor.
Ancak iş yerinde elektroniği sürdürülebilir kılmak için çok daha fazlası var. Neyse ki birçok sürdürülebilirlik kararının alınması kolaydır ve minimum çaba karşılığında iyi getiriler sağlar. Ayrıca, elektroniği sürdürülebilir hale getirmek, veri güvenliği ve marka değerini koruma gibi yüksek öncelikli kurumsal hedeflerin yanı sıra çevresel, sosyal ve yönetişimi olumlu yönde etkiler. Başarı biraz farklı düşünmek demektir ve size daha büyük hedeflerinizin peşinde koşarken nasıl hızlı kazanımlar elde edebileceğinizi gösterir.
Yükseltme döngüsünü yeniden düşünmek
Sürdürülebilir satın almayı benimsemenin ötesinde, kuruluşunuzun yükseltme programını inceleyerek işe başlayın. Yeni cihazların satın alınmasını genellikle muhasebenin amortisman programı, garanti programı veya hizmet sözleşmesi gibi şeyler tetikler. Nadiren cihazların artık kullanıcıların ihtiyaçlarına uymadığı görülür, bu da muhtemelen ihtiyacınız olandan daha sık cihaz satın aldığınız anlamına gelir. Bu durum kurumsal karbon ayak izinizi etkiler, çünkü bu cihazların büyük bir kısmı için karbon etkisinin yüzde 80’i veya daha fazlası ilk kez kutudan çıkarılmadan önce ortaya çıkar.
Diyelim ki muhasebe, dizüstü bilgisayarları ve akıllı telefonları üç yıl sonra amortismana tabi tutuyor ve bu da bir yükseltmeyi tetikliyor. Bu cihazlar sadece 12 ay daha uzun süre kullanılsaydı, 12 yıllık bir süre boyunca satın almanız gereken bir dizüstü bilgisayar ve telefon daha az olurdu. Şimdi, bu tasarrufu (hem karbon hem de kar haneniz) her cihazla ve her çalışanla çarpın ve toplamaya başlayın. Belki de bu, uzatılmış bir garanti veya hizmet sözleşmesi satın almak ya da kiralama koşullarını yeniden müzakere etmek anlamına gelir ve evet, ITAD ortağınızdan bazı yeniden pazarlama ücretlerinden vazgeçtiğinizi duyacaksınız çünkü aynı cihazlar daha sonra takas ettiğinizde daha az değerli olacaktır. Ancak bu da yeniden düşünmenin bir parçası. Sürdürülebilirliği dahil ederken her zaman sadece maliyet söz konusu olamaz.
Elden çıkarma büyük bir fırsat
Şimdi ITAD ya da IT Asset Disposition kavramına geri dönülürse, bir kuruluşa giren her cihaz eninde sonunda geri dönmek zorundadır ve bu sürece ITAD denir. Bu noktada sürdürülebilirlik çalışanlarına büyük görevler düşmektedir, çünkü bir kez daha, kararlar genellikle dolar bazında alınmaktadır, ancak ITAD tüm kurum genelinde önemli olumlu ya da olumsuz etkiler yaratma potansiyeline sahiptir. Kuruluşunuzun bugün nerede olduğunu değerlendirmenize ve ITAD’den Sürdürülebilir ITAD’e giden yolculukta ilerlemenize yardımcı olmak için bir ITAD Organizational Maturity Model oluştulmuştur.
Piramidin en altında, yolculuğuna yeni başlayan kuruluşlar yer almaktadır. Bu kuruluşlar ITAD’a sadece sıfıra indirilecek bir maliyet merkezi olarak bakar. Ellerinde elden çıkarmaları gereken eski elektronik cihazlar vardır ve amaçları hiç para harcamamaktır ya da cihazlar depoda boşa harcanarak hazırda bekletilir. Bu da “hepsini bedavaya alacak bir kişi” aramak anlamına geliyor.
Bir sonraki düzey de finansal olarak yönlendirilir, ancak eski IT varlıklarının muhtemelen hala bir değeri olduğunun farkındadırlar. Buradaki öncelik bu getiriyi en üst düzeye çıkarmaktır ve bu seviyedeki kuruluşlar en fazla ödemeyi kimin yapacağını arar.
Her iki aşamadaki zorluk da ITAD’ın finansallar tarafından yönlendirildiği durumlarda ITAD partnerinizin maliyetleri düşürmesi için pek çok teşvik sunmasıdır. Bu kişilerin her şeyi bedavaya almalarının veya diğerlerinden çok daha fazlasını sunabilmelerinin bir nedeni vardır – genellikle bunun nedeni, kuruluşunuzu riske atarak işin kolayına kaçmaya istekli olmalarıdır.
‘Kâr odaklı’ düşünceden evrilmek
Bir sonraki aşama, kuruluşların veri ve e-atık düzenlemeleriyle ilgili yasal riskler olduğunu fark ettiği aşamadır. Bir ITAD ortağıyla sözleşme yapmış olmanız, bundan sonra olacaklardan sorumlu olmadığınız anlamına gelmez. Yüksek değerli varlıklar, ITAD ortağınızın eski cihazlarınızla ilgili doğru işleri yapması için pek çok teşvik unsuru taşır. Peki ya daha düşük değere sahip eski eşyalar veya bozuk cihazlar ne olacak? Bunlar sorumlu bir şekilde mi ele alınacak yoksa cihazları test etme, onarma ve ardından verileri sterilize etme maliyeti değerinden daha ağır bastığı için derecelendirilip en yüksek teklifi verene açık artırmayla mı satılacak? Bu aşama tamamen para cezaları ve cezalardan kaçınmakla ilgilidir.
Sürdürülebilir ITAD yolculuğunda bir kademe daha ileride, yasal sonuçların ötesinde, kullanılmış IT cihazlarına marka düzeyinde riskler yüklendiğini fark eden kuruluşlar yer almaktadır. Bir markanın veri ihlalinden ya da bir varlık etiketinin çöp sahasında bulunmasından nasıl etkileneceğini bilirler. Sürdürülebilirlik genellikle bu noktada zarar görür, çünkü bu seviyede bir veri koruma çözümü ITAD ortaklarının sabit diskleri ya da daha da kötüsü tüm cihazları fiziksel olarak imha etmesini gerektirir. Bu da daha uzun ömürlü elektronik cihazların yeniden kullanılmak yerine geri dönüşüme gönderilmesi anlamına geliyor. Bu sadece karbon ayak izinizi olumsuz etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda daha fazla yeni cihaz üretilmesi anlamına geliyor ve toplumlarımızdaki dijital eşitsizliklerin giderilmesine yardımcı olacak güçlü bir fırsatı kaçırıyoruz.
Son olarak, en tepede Sürdürülebilir ITAD’ı uygulama konusunda en gelişmiş kuruluşlar yer almaktadır, çünkü finansal getiri ve risklerin ötesinde, kullanılan IT varlıklarının kuruluş ve toplumlar için olumlu çevresel ve sosyal sonuçlar yaratma potansiyeline sahip olduğunu anlamaktadırlar.
Sürdürülebilir ITAD E, S ve G’yi destekler
Sürdürülebilir ITAD’da, kullanılmış elektronik cihazların ESG hedeflerinizin kolayca kanıtlanabilir bir parçası olabileceği anlayışı vardır. Cihazları daha uzun süre kullanmanın ve yeniden kullanılacaklarından emin olmanın getirdiği karbon azaltımının yanı sıra, kuruluşunuzun eski dizüstü bilgisayarları, akıllı telefonları, tabletleri ve masaüstü bilgisayarları, bu cihazların en azından bir kısmının sosyal programları olan kuruluşlara gitmesini sağlayarak dijital uçurumun kapatılmasına yardımcı olabilir. Kurumsal bir ITAD programının sağladığı destek sayesinde bir ailenin ilk ev bilgisayarına sahip olması, hayatlarını değiştiren güçlü bir deneyimdir.
Önceliklerinizle uyumlu ve Sürdürülebilir ITAD’ı destekleyen bir ITAD ortağı seçmek önemlidir, ancak kimin destekleyeceğini nasıl bileceksiniz? İşte bu noktada standartlar ve sertifikalar devreye giriyor.
ITAD için R2 Sertifikalı iş ortaklarını seçmek, Sürdürülebilir ITAD’ı destekleyen bir iş ortağınız olduğunu bilmenizi sağlar. R2 çevre, veri ve işçi sağlığı ve güvenliğinin korunmasına yönelik en iyi uygulamaları içeren kapsamlı bir belgedir. Bağımsız bir çok paydaşlı grup tarafından oluşturulmuştur ve tesisler standarda uyumu sağlamak için bağımsız olarak denetlenir ve sertifikalandırılır.
Sonuç olarak, kuruluşunuzun IT Varlıkları sürdürülebilirlik planınızın bir parçası değilse, güçlü ve ulaşılabilir fırsatları kaçırıyorsunuz demektir. Ve R2 Sertifikasyonu’nu ITAD RFP’lerinize dahil etmek, bunu başarmanın güçlü bir yoludur.