Otomotiv sektöründe sürdürülebilir malzeme arayışları hız kesmiyor. Sektörün güçlü oyuncularından Hyundai, geleneksel derinin çevresel yükünü azaltmak için yeni bir alternatif geliştiriyor.
Hyundai Motor Group, araç iç mekânlarında kullanılan deri ve sentetik kaplamalara çevreci bir alternatif sunmak için girişimci ruhunu devreye soktu. Şirket, biyomalzeme üreticisi Uncaged Innovations ile iş birliği yaparak bitki bazlı yeni bir “deri” üzerinde çalışıyor. Amaç yalnızca lüks hissiyatı korumak değil; aynı zamanda karbon ayak izini ciddi oranda düşürmek…
Günümüzde geleneksel ürünler ‘neyse ki’ sorgulanıyor, çevreci uygulamalar genişliyor. Geleneksel deri de, hayvancılığın neden olduğu yüksek metan emisyonları, yoğun su tüketimi ve etik sorunlar nedeniyle uzun süredir eleştirilmekte. Alternatif sentetik malzemeler ise petrokimyasal kökenli oldukları için farklı çevresel riskler taşıyor. Hyundai ve Uncaged’ın ortak geliştirdiği biyomalzeme ise bu ikileme son vermeyi hedefliyor. Uncaged Innovations’ın “Orbit” adını verdiği bu yeni materyal, tahıl atıklarının moleküler seviyede işlenmesiyle elde ediliyor. Ortaya çıkan yapı, kollajeni taklit ederek gerçek deriye oldukça yakın bir his veriyor. Üstelik üretim sürecinde geleneksel deriye kıyasla %95 daha az sera gazı, %89 daha az su ve %71 daha az enerji harcanıyor.
Biyomalzeme…
Hyundai’nin Silikon Vadisi’ndeki inovasyon merkezi CRADLE, bu teknolojiyi otomotiv tasarımının geleceği için önemli bir dönüm noktası olarak görüyor. Şirketin yöneticileri, “çevre dostu, ölçeklenebilir ve yüksek performanslı malzemelerin mobiliteyi dönüştüreceği” görüşünde. Yeni biyomalzeme yalnızca çevresel fayda değil, ticari avantaj da sunuyor. Doğal deride görülen yara izleri veya deformasyonlar nedeniyle oluşan israf, bu laboratuvar üretimi malzemede söz konusu değil. Fabrikada %100 verimle üretilebildiği için hem fire oranı ortadan kalkıyor hem de maliyetler düşüyor. Küçük ölçekli siparişlerde bile metrekare başına 10 doların altında üretim yapılabiliyor. Teknik açıdan bakıldığında ise en büyük sınav, otomotiv iç mekânlarının dayanıklılık testleri. Malzemelerin 95 derece sıcaklığa 500 saat boyunca dayanması gerekiyor. Uncaged’ın ilk denemelerinde 85 derece eşiği başarıyla aşılmış durumda; bu da teknolojinin hızla geliştirilme potansiyeline işaret ediyor.
Hyundai’nin bu adımı, aslında otomotiv sektöründe sürdürülebilirliğin artık sadece motor teknolojileriyle sınırlı olmadığını, iç mekân tasarımından kullanılan malzemelere kadar uzanan bütünsel bir dönüşüm olduğunu gösteriyor. Daha düşük karbon ayak izi, daha az su ve enerji tüketimi ile birleştiğinde bu tür yenilikler, endüstrinin çevresel yükünü hafifletme potansiyeli taşıyor.