ABD’de yayımlanan yeni bir rapora göre, teknoloji devinin 2019-2024 yılları arasında karbon emisyonlarındaki artış oranı, şirketin açıkladığı %51’in de ötesinde, %65 seviyesinde gerçekleşti.
Rapor, Google’un ilk kez 2010 yılında kamuya açık karbon verisi paylaşmaya başlamasından bu yana, toplam sera gazı emisyonlarının %1.515 oranında arttığını ortaya koydu. En yüksek yıllık artış ise yalnızca geçen yıl gerçekleşti: 2023’ten 2024’e geçerken emisyonlar %26 oranında yükseldi.
Raporlama şirketi kampanya yöneticisi Nicole Sugerman, “Google’un kendi verileri bile bu şirketin iklim krizini körüklediğini açıkça gösteriyor. Kritik göstergeler – emisyon miktarı, su kullanımı ve artış hızları – gezegen için yanlış yönde ilerliyor,” açıklamasında bulundu.
Veriler Google’un Kendi Raporlarından
Araştırmacılar, Google’un sürdürülebilirlik raporlarında ana metinde öne çıkarılmayan ancak eklerde yer alan verileri inceleyerek analizlerini gerçekleştirdi. Google ise yayımlanan rapora itiraz etti. Şirket sözcüsü Maggie Shiels, “Kairos’un analizi verileri çarpıtıyor. Emisyonlarımız uluslararası geçerliliğe sahip Sera Gazı Protokolü’ne göre hesaplanmakta ve bağımsız üçüncü taraflarca doğrulanmaktadır,” dedi.
Ancak rapora göre esas fark, Google’un kullandığı emisyon hesaplama yöntemi. Google, “piyasa bazlı” emisyon verilerini açıklarken; Kairos, “lokasyon bazlı” verileri esas aldı. Lokasyon bazlı hesaplama, şirketin yerel enerji şebekelerinden kaynaklanan gerçek emisyonları gösterirken; piyasa bazlı sistem, satın alınan yenilenebilir enerji sertifikalarını da kapsayarak görünürdeki emisyonları düşük gösteriyor.
Veriler Alarma Geçiriyor: Su Kullanımı da Artıyor
Rapor, Google’un veri merkezlerini çalıştırmak için satın aldığı enerjinin 2010’dan bu yana %820 arttığını ve 2019-2024 arasında sadece bu amaçla kaynaklanan emisyonların %121 yükseldiğini ortaya koydu. Bu artış, yıllık 6.8 terawatt-saat (TWh) anlamına geliyor — bu da Alaska eyaletinin yıllık enerji tüketimine eşdeğer. Veri merkezleri yalnızca enerji değil, su da tüketiyor. Google’un kendi verilerine göre, şirketin toplam su çekimi 2023’ten 2024’e %27 artarak 11 milyar galona ulaştı. Kairos Raporlama Şirketi, bu miktarın 2.5 milyon insanın içme suyu ihtiyacını 55 gün boyunca karşılayabileceğini belirtiyor.
Amazon ve Microsoft gibi diğer teknoloji devleri de benzer eleştirilerin hedefi olurken, çevreci örgütler bu şirketleri yeni doğalgaz projelerine başlamamaya ve kömür santrallerini geciktirmeden kapatmaya çağırıyor.
2030 Hedefi Gerçekçi Değil
Kairos şirketinin hazırladığı rapor, Google’un 2030 net sıfır hedefini tutturmasının mevcut eğilimlerle mümkün görünmediğini belirtiyor. Google’un Scope 1 (doğrudan tesis ve araç emisyonları) kategorisinde bir azalma kaydettiği, ancak bunun şirketin toplam emisyonlarının sadece %0,31’ini oluşturduğu ifade ediliyor. Scope 2 (elektrik kaynaklı dolaylı emisyonlar) ve Scope 3 (tedarikçiler, ürün kullanımı, iş seyahatleri gibi diğer tüm dolaylı emisyonlar) ise artış göstermeye devam ediyor. Rapor ayrıca, Google’un nükleer enerjiyi “temiz enerji çözümü” olarak lanse etmesini de eleştiriyor. Bilim insanları ve uzmanlara göre bu teknolojinin geniş çapta uygulanması yakın vadede mümkün değil.