Teknoloji devi Google, enerji sektöründe tarihi bir adım atarak füzyon enerjisi alanında bugüne kadarki en büyük doğrudan enerji alım anlaşmasını Commonwealth Fusion Systems (CFS) ile imzaladığını duyurdu.
Google, anlaşmanın yanı sıra CFS’ye yatırım da yaptı. Bu iş birliği, şirketin ilk ticari füzyon santralinin geliştirilmesini ve füzyon enerjisinin ölçekli biçimde şebekeye entegre edilmesini desteklemeyi amaçlıyor.
Füzyon enerjisi; hidrojen gibi hafif atomların birleşerek daha ağır bir atom oluşturması ve bu sırada yüksek miktarda enerji açığa çıkması prensibine dayanıyor. Bu süreç, fosil yakıtlara kıyasla karbon salımı yapmazken, geleneksel nükleer enerjideki gibi yüksek düzeyde radyoaktif atık da üretmiyor. Ancak füzyon, aşırı sıcaklık ve basınç gerektirdiği için bugüne dek ticari ölçekte uygulanabilirliği sınırlıydı.
Massachusetts merkezli CFS, 2018 yılında MIT’den (Massachusetts Institute of Technology) ayrılarak kuruldu. Şirket, net enerji pozitif – yani tükettiğinden fazla enerji üreten – dünyanın ilk füzyon cihazını geliştirme hedefiyle çalışıyor. Bu kapsamda MIT’nin Plazma Bilimi ve Füzyon Merkezi ile birlikte SPARC adlı gösterim reaktörünü inşa ediyor. SPARC, “tokamak” tasarımı ile yüksek sıcaklık süperiletken mıknatısları halka şeklinde düzenleyerek plazmayı kontrol altına almayı ve füzyon için gerekli koşulları yaratmayı hedefliyor.
ARC’nin Öncülü
SPARC projesi, CFS’nin Chesterfield, Virginia’da inşa edeceği ilk ticari santral ARC’nin öncülü niteliğinde. ARC’nin 2030’lu yılların başında elektrik üretimine başlaması ve dünyadaki ilk şebeke ölçekli füzyon enerji santrali olması bekleniyor. Google’ın yeni yatırımı, şirketin daha önce 2021’de SPARC’ın geliştirilmesini desteklemek üzere CFS’nin 1,8 milyar dolarlık sermaye artırımı turuna katılmasının ardından geldi. Ancak son yatırımın detayları kamuoyuna açıklanmadı.
Google İleri Düzey Enerji Başkanı Michael Terrell ise açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“CFS ile yaptığımız bu anlaşma sayesinde, ticari füzyon enerjisine yönelik umut verici bir yolu birlikte inşa etmeyi hedefliyoruz. Bu, geleceğin enerji talebini karşılayabilecek dönüştürücü bir teknolojiye uzun vadeli bir yatırım niteliği taşıyor. CFS’nin bilimsel ve mühendislik anlamındaki kritik eşikleri aşmasına destek vermekten heyecan duyuyoruz.”