İklim krizinin etkileri küresel ölçekte derinleşirken, turizm sektörü de sorumlu ve sürdürülebilir modellerle dönüşüyor.
Global turizmde dönüşüme öncülük eden aktörlerden biri olan G Adventures, sosyal etki odaklı turizm ağı Planeterra ile birlikte yürüttüğü “Trees for Days” girişimiyle, seyahat süresince karbon ayak izini azaltmayı hedefliyor. Her gezginin geçirdiği gün kadar ağaç dikilmesini esas alan bu model, yalnızca karbonu telafi etmekle kalmıyor; aynı zamanda yerel toplulukların iklim direncini artırmaya yönelik bütüncül bir yaklaşım sunuyor.
Küçük grup turizmi alanında faaliyet gösteren G Adventures ile topluluk temelli turizm konusunda çalışan sivil toplum kuruluşu Planeterra, turizmi iklim değişikliğiyle mücadelede bir araca dönüştürmek için güçlerini birleştirdi. Ortak girişimleri olan “Trees for Days” (Günü Ağaçla Öde) kapsamında, bir gezginin G Adventures turunda geçirdiği her gün için bir ağaç dikiliyor. Ancak bu girişim yalnızca fidan dikmekle sınırlı değil; yerel halkla birlikte, doğru yerde doğru türlerin dikilmesi sağlanıyor.
“Turizm ve çevre suçluluğu yan yana gelmek zorunda değil” diyen G Adventures ve Planeterra yetkilileri, turizmin yerel topluluklar için “iyilik gücüne” dönüşebileceğini savunuyor. Trees for Days, karbon ayak izini sadece dengelemeye çalışmak yerine, yerel halkın iklim değişikliğine karşı direnç kazanmasına yardımcı olmayı hedefliyor.
Planeterra Başkanı Jamie Sweeting, “Gittiğimiz köylerde yaşayan insanlar iklim değişikliğinin etkilerini gelecekte değil, bugün yaşıyor. Kuraklık, açlık, erozyon ve aşırı hava olayları gibi sorunlarla doğrudan mücadele ediyorlar” dedi.
Sweeting’e göre bu program, sadece karbon tutmakla kalmıyor; toprak kaybını önleyen, kuraklığa dayanıklı, aşırı sıcaklardan koruyan ve yerel halk için ekonomik fayda sağlayan ağaç türlerinin seçilmesini de içeriyor. Meyve ağaçları ve tarım ormancılığına uygun türler önceliklendiriliyor.
4 milyon ağaç
2023’te başlayan girişimle bugüne kadar yaklaşık 4 milyon ağaç dikildi. 20 farklı ülkedeki 116 yerel toplulukla yürütülen projelerden yaklaşık 115 bin kişi yararlanıyor. Ağaçlandırma çalışmalarının aynı zamanda istihdam yarattığı ve toplumsal dayanışmayı güçlendirdiği belirtiliyor.
Fas’taki Akrich Fidanlığı örneğinde olduğu gibi, bazı projeler yerel halkı yalnızca çevresel değil, kültürel anlamda da bir araya getiriyor. 700 yıllık bir Yahudi mezarlığında kurulan bu fidanlık, Müslüman ve Yahudi toplulukları arasında dayanışmayı teşvik ediyor. Burada yetiştirilen nar, incir ve limon ağaçları, Yüksek Atlas Dağları’ndaki çiftçilere dağıtılıyor. Projenin sadece doğrudan ziyaret edilen yerlerde değil, farklı coğrafyalarda da etkisi hissediliyor.