2023’ün son haftalarına girerken, gıda ve tarım alanında çalışan sürdürülebilirlik profesyonellerinin yıl boyunca uğraştığı ve ilerleme kaydettiği, 2024’te karşılaşılacak zorlukları tanımlamaya yardımcı olacak önemli konular üzerinde düşünmenin zamanı geldi.
Raporlama ve etkinliklerde ele alınan rejeneratif tarım, sürdürülebilir beslenme ve döngüsellik gibi büyük başlıklar hızlı bir şekilde değişmez çünkü bunlar uzun yıllar devam edecek çalışmalar gerektiren konulardır. Ancak bu başlıklardaki kesişen temalar dinamiktir ve ekonomik trendlere, öğrenilen sürdürülebilirlik derslerine ve diğer gelişmelere yanıt verir.
Biyoçeşitlilik konusundaki söylentileri açığa çıkarmak
2023 yılı, karbon tüneli vizyonunun geçmişte kaldığı bir yıl olmuştur. Daha fazla şirket, bütüncül sosyal ve çevresel çözümlerin bizi sadece karbon tutma optimizasyonundan ziyade dirençli bir ekonomiye yaklaştıracağını fark etti.
Bloom 23’ün açılış biyoçeşitlilik etkinliğinde, şirketlerin doğayla ilgili risklerini ve bağımlılıklarını nasıl daha iyi anlayabileceklerini ve ilgili iş fırsatlarından nasıl yararlanabileceklerini derinlemesine incelendi. Bu trendi yıl boyunca makalelerde de ele alındı.
Daha fazla şirket genel etkilerini değerlendirip açıkladıkça, 2024 yılı muhtemelen genişleyen farkındalığın iş uygulamalarını nasıl değiştireceğine dair içgörüler sunacaktır.
Yerli halklara masada bir koltuk verilmesi
Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığın ele alınması, 2020 yılında George Floyd’un öldürülmesinden bu yana sürdürülebilirlik profesyonelleri için giderek daha önemli bir konu haline gelmiştir. Konu o zamandan beri siyahların haklarının çok ötesine ulaştı. Bu yıl, Amerikan yerlilerinin ve dünya genelindeki yerli halkın gıda sistemlerinin dönüştürülmesindeki rolü özellikle odak noktası haline geldi.
Yerli halkların sürdürülebilir gıda sistemlerinin geliştirilmesinde oynamaları gereken karmaşık ve kritik role henüz yeni adım attık. 2024 haklarına saygı duymak ve topluluklarla güven inşa etmek söz konusu olduğunda ne yapmamız ve ne yapmamamız gerektiğine dair anlayışımızı daha da derinleştirmelidir. Ele alacağımız başarılı vaka çalışmaları için tetikte olacağız.
Geçişi finanse etmek için yaratıcı olmak
Karbonsuzlaştırmayı mümkün kılan veya sosyal sonuçları iyileştiren çoğu program ve teknoloji, önceden (sürekli olmasa da) yatırım gerektirir. Bu dolarları harekete geçirmek 2023’ün zorlu ekonomik ikliminde özellikle zor oldu, bu nedenle finansal teşvikler konusunda daha fazla yenilik ve yaratıcılık gördük. Ancak bu durum, özellikle alternatif protein endüstrisinde pazar konsolidasyonuna da yol açtı.
Bu konuya birçok açıdan bakıldı – karbon piyasaları, risk sermayesi stratejileri, kurumsal yatırımlar ve daha fazlası…
Gıda inovasyonu ve karbon piyasalarında yaşadığımız hesaplaşmanın ardından, önümüzdeki yıl şansımız yaver gidebilir ve iklim çözümlerine yönelik yatırımcı güveninin yeniden canlandığını görebiliriz. Umalım da iklim teknolojisi yatırımlarında bu yılın üçüncü çeyreğinden itibaren görülen yukarı yönlü hareket yeni yılda da devam etsin.