Cuma, Aralık 5, 2025

E-Atığa Karşı Devrim: Altı Saatte Kaybolan Plastik!

Bilgisayar, akıllı telefon ve benzeri elektronik cihazlara olan talep her geçen gün artarken, bu artışın karanlık yüzü olan elektronik atık (e-atık) sorunu da büyümeye devam ediyor. Ama durun, yeni bir çözüm kapıda!

Birleşmiş Milletler’in yayımladığı rapora göre, 2022 yılında dünyada 62 milyon ton e-atık üretildi. Bu miktar, tampon tampona dizilirse Ekvator’u çevreleyecek 1,5 milyon kamyon anlamına geliyor. Üstelik bu atıkların büyük bölümü ya çöplüklere gönderiliyor ya da yakılıyor; bu da hem çevreye hem de insan sağlığına ciddi zararlar verebiliyor çünkü e-atıklar kurşun ve cıva gibi toksik maddeler içerebiliyor. E-atıklar sadece çevre sorunu yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda ciddi ekonomik kayıplara da neden oluyor. Rapora göre, geri dönüştürülebilir nadir toprak elementleri gibi kaynaklardan 62 milyar dolarlık ekonomik değer de çöpe gidiyor. Şu anda dünya genelinde bu değerli materyallerin yalnızca %1’i e-atık geri dönüşümünden sağlanabiliyor. E-atık miktarı, geri dönüşüm oranlarından beş kat daha hızlı artarken, yeni ve yenilikçi çözümler büyük önem taşıyor.

İngiltere merkezli Pentaform girişimi tarafından geliştirilen Aquafade, bu çözümlerden biri olmaya aday. Aquafade, tamamen suda çözünebilen bir plastikten üretiliyor. Su dolu bir kaba konduğunda altı saat içinde tamamen eriyen bu malzeme, elektronik cihazların –örneğin bilgisayar ya da klavyelerin– kasası olarak kullanılabiliyor. Cihaz artık kullanılmak istenmediğinde suya batırılarak kasası çözülebiliyor ve içindeki değerli elektronik parçalar daha kolay geri dönüştürülebiliyor. Aquafade’in mucitlerinden Samuel Wangsaputra, “Çoğu elektronik cihazın geri dönüşümünde en zahmetli kısım sökme işlemi. Aquafade’in en büyük avantajı, bu süreci merkezileşmiş tesisler yerine bireylerin evlerinde yapabilmesini sağlaması,” diyor.

Aquafade - suda eriyen cihaz kasası
Aquafade – suda eriyen cihaz kasası

Bir Bulaşık Tabletiyle Başlayan Fikir

Aquafade’in ilham kaynağı ise oldukça sıradışı: bir bulaşık makinesi tableti. “Bulaşıkları yıkarken tablete bakıyordum. Ambalajsızdı ama üzerinde suda çözünen şeffaf bir film vardı. ‘Bu bir polimer olmalı’ diye düşündüm,” diyen Wangsaputra, su dolu bir bardağa attığında tamamen çözüldüğünü görünce bu malzemeyi araştırmaya karar verdi.

2019 yılında düşük maliyetli bilgisayarlar geliştiren Pentaform’u birlikte kurduğu Joon Sang Lee ile iş birliği yapan Wangsaputra, Imperial College London’dan iki malzeme bilimciyle, Enrico Manfredi-Haylock ve Meryem Lamari ile birlikte çalışmalara başladı. Ekip, PVOH (polivinil alkol) adlı, yapıştırıcı çubuğa benzeyen, gıda güvenliği sağlayan ve kanalizasyonda biyolojik olarak parçalanabilen bir malzemede karar kıldı.

Evde Çözülebilen Cihazlar

Wangsaputra, e-atıkların taşınmasının hem maliyetli hem de karbon emisyonlarına yol açtığını belirterek, cihaz kasalarının evde çözülebilmesinin bu sorunu hafifleteceğini düşünüyor. Geliştirilen ürün hem suda çözünebiliyor hem de normal kullanım koşullarında su geçirmiyor. Sadece dış kabuğa uygulanan özel bir kaplama sayesinde, cihaz 30 dakikaya kadar beş metre derinlikteki suya dayanabiliyor. Ancak tek bir vida çıkarıldığında su sızması başlıyor ve cihaz altı saat içinde çözülerek geriye yalnızca değerli elektronik parçalar ve lavaboya dökülebilecek süt beyazı bir sıvı kalıyor.

Aquafade’in ilk ticari kullanımı, konserlerde dağıtılan LED bilekliklerin kasasında olacak. Tek kullanımlık bu ürünlerin binlercesi her etkinlik sonrası çöpe gidiyor. Şirket, bu alandaki en büyük üreticilerden biriyle görüşmeler yürütüyor. Ardından ise Pentaform’un internet sitesinde satılacak bir mini bilgisayar geliyor. Ekip, gelecekte valiz, otomobil iç tasarımları, saat, gözlük ve mobilya gibi farklı alanlara da açılmayı planlıyor. Şu an Aquafade’in maliyeti, geleneksel ABS plastikten iki kat fazla. Ancak bu, elektronik ürünün toplam maliyetinin yalnızca %5 ila 10’unu oluşturuyor. Seri üretimle birlikte fiyatın düşeceği öngörülüyor.

Soru İşaretleri de Var

Öte yandan uzmanlar, Aquafade’in uzun vadeli çevresel etkileri konusunda temkinli. Oxford Üniversitesi’nden Prof. Peter Edwards, ürünün “ilginç bir gelişme” olduğunu belirterek çözünmüş plastiğin çevrede mikroplastik olarak kalıp kalmayacağı sorusunu gündeme getiriyor. Manchester Üniversitesi’nden Prof. Michael Shaver da ürünün biyolojik çözünürlüğü, güvenliği ve kaplamanın etkileri konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Shaver, “Detaylar her şeyi belirliyor. Elektronik cihazlar için kullanılan plastikler yüksek performans ister. Elektrik yalıtımı, yangına dayanıklılık, hava koşullarına direnç gibi özellikler kritik. Bunlar, bu çözümün önündeki en büyük teknik engeller olabilir,” ifadelerini kullanıyor.

Kaynak: CNN

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Daha fazlası...