Pazar, Temmuz 20, 2025

BM Uyarıyor: Kuraklık Tüm Dünyayı Sarıyor!

BM destekli yeni bir rapora göre, dünya genelinde yaşanan kuraklıklar, kayıtlı tarihin en yıkıcıları arasında yer aldı. İklim değişikliğiyle birlikte etkileri daha da ağırlaşan bu kuraklıklar, yalnızca tarımı değil, insan hayatını ve ekosistemleri de derinden etkiliyor.

Rapor, kuraklığı “sessiz bir katil” olarak tanımlarken; “sinsice ilerleyen, kaynakları tüketen ve hayatları yavaş yavaş yıkan” bir felaket olarak nitelendiriyor. Kuraklığın özellikle yoksulluk, gıda krizi ve ekolojik çöküş gibi sorunları şiddetlendirdiği vurgulandı. “Dünyanın Dört Bir Yanındaki Kuraklık Noktaları” başlıklı rapor, 2023–2025 yılları arasında en ağır etkilenen bölgeleri ortaya koyuyor. Afrika, Akdeniz, Latin Amerika ve Güneydoğu Asya, kuraklığın en şiddetli hissedildiği alanlar arasında yer aldı.

2023 başında, Somali’de yaklaşık 4,4 milyon kişinin gıda güvencesi krizinin eşiğinde olduğu belirtildi. Bu durumun bir kısmı, 2022’de ülkede kuraklığa bağlı açlıktan ölen 43.000 kişilik trajediye dayanıyor. ABD Ulusal Kuraklık Azaltma Merkezi’nin kurucusu ve raporun eş yazarı Dr. Mark Svoboda, yaşananları “şimdiye kadar gördüğüm en kötü yavaş ilerleyen küresel felaket” olarak tanımladı.

İklim Krizi ve El Niño Etkisi

Kuraklıkların temel nedeni olarak iklim değişikliği gösterilirken, 2023 ve 2024 yıllarında etkili olan El Niño fenomeni de kuraklığı daha da kötüleştirdi. El Niño, Pasifik Okyanusu’nda yüzey sularının alışılmadık şekilde ısınmasıyla ortaya çıkan ve dünya çapında hava koşullarını etkileyen doğal bir olay. El Niño’nun özellikle güney Afrika, Güneydoğu Asya, kuzey Güney Amerika ve Avustralya’nın güneydoğusunda kuraklıkları artırdığı bildirildi. Tarımsal sulama gibi insan faaliyetleri de su kaynakları üzerindeki baskıyı artırıyor. Raporda kuraklığın toplum üzerindeki yıkıcı etkilerine de dikkat çekildi. Kuraklıktan en çok zarar görenlerin başında kadınlar ve çocuklar geliyor. Doğu Afrika’daki dört bölgede zorla çocuk evliliklerinin iki katına çıktığı belirtilirken, ailelerin hayatta kalmak için kız çocuklarını evlendirmek zorunda kaldığı ifade edildi.

Raporun başyazarı Paula Guastello şunları söyledi:
“Bu kuraklık döneminde gördüğümüz baş etme yöntemleri giderek daha çaresiz hale geldi: Okuldan alınan ve zorla evlendirilen kız çocukları, elektriği kesilen hastaneler, kuru nehir yataklarında kirli su bulabilmek için açılan çukurlar… Bunlar ağır bir krizin göstergesi.”

Yüksek Gelirli Ülkeler de Etkileniyor

Kuraklık sadece düşük ve orta gelirli ülkeleri değil, zengin ülkeleri de etkiliyor. Örneğin İspanya’da zeytin üretimi son iki yılın kuraklığı ve sıcak hava rekorları nedeniyle yarıya düştü. Amazon Havzası’nda su seviyeleri o kadar düştü ki, balıklar ve tatlı su yunusları telef olurken, yüzbinlerce kişi içme suyuna ulaşmakta zorlandı. Panama Kanalı’nda ise su seviyelerinin düşmesi nedeniyle Ekim 2023 – Ocak 2024 döneminde günlük gemi geçişleri 38’den 24’e geriledi; bu durum küresel ticareti de doğrudan etkiledi.

Rapor, ülkelerin “yeni normali” kabullenip, buna göre önlemler alması gerektiğini vurguluyor. Erken uyarı sistemlerinin güçlendirilmesi, kuraklıkların etkilerini izlemek için sistematik takip mekanizmaları kurulması ve ekosistemlerin korunması öneriler arasında yer alıyor.

Kuraklık Krizi
Kuraklık Krizi

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Daha fazlası...