Cumartesi, Temmuz 19, 2025

Bankalara İklim Riski Açıklamaları için Yeni Çerçeve

Küresel bankacılık sektörünün temel standart belirleyicisi olan Basel Bankacılık Denetim Komitesi (BCBS), bankaların iklimle ilgili riskleri açıklamaları için kullanılmak üzere yeni bir çerçeve yayımladı.

Basel Bankacılık Denetim Komitesi (BCBS)
Basel Bankacılık Denetim Komitesi (BCBS)

Basel Komitesi, uzun süredir beklenen bu yeni çerçeveyi, regülatörlerin bankalardan iklim kaynaklı finansal risklere ilişkin açıklamalar talep edebilmeleri amacıyla geliştirdi. Ancak ABD’nin baskısı sonucu, çerçevenin uygulanması zorunlu olmaktan çıkarılarak gönüllülük esasına bağlandı. Bu durum, başlangıçta duyurulan ve İklimle İlgili Finansal Riskler için bir “Piyasa Disiplini (Pillar 3)” açıklama çerçevesi oluşturma amacını zayıflatabileceği yorumlarına yol açtı.

Yeni çerçeve, Basel Komitesi’nin 2023’te yayımladığı ilk danışma metninin ardından hazırlandı. Komite o dönem yaptığı açıklamada, “hangi unsurların zorunlu, hangilerinin ise ulusal takdire tabi olacağına” kamuoyu görüşü ile karar vereceğini belirtmişti.

Ancak son aylarda ABD’li düzenleyiciler, iklim risklerine ilişkin açıklamalara karşı çıkmaya başladı. Bu eğilim, Trump yönetiminin iklim değişikliğine odaklanan regülasyonlardan uzaklaşma politikasının bir parçası olarak görülüyor. Söz konusu yaklaşım, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bu yıl başında İklim Dostu Finans Sistemi için Merkez Bankaları ve Denetleyiciler Ağı’ndan (NGFS) çekilmesiyle de kendini göstermişti.

Basel Komitesi, yayımladığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Komite, bu çerçevenin gönüllü olmasına karar vermiştir. Uygulama kararı, her ülkenin kendi takdirine bırakılacaktır. “İklimle ilgili verilerin doğruluğu, tutarlılığı ve kalitesi hâlen gelişim aşamasındadır. Bu nedenle nihai çerçevede makul düzeyde esneklik sağlanması gerekmektedir.”

Yeni Çerçevenin İçeriği

Yeni çerçeveyi uygulamayı seçen ülkeler için getirilen temel açıklama gereklilikleri şunları içeriyor:

  • Bankaların iklimle ilgili önemli finansal riskleri izlemek, yönetmek ve denetlemek için kullandıkları yönetişim süreçleri, kontrol mekanizmaları ve prosedürler hakkında nitel açıklamalar,
  • Bu risklerin bankaların iş modelleri, stratejileri ve karar alma süreçleri üzerindeki etkileri,
  • Fiziksel ve geçiş risklerine maruz kalan varlıkların belirlenmesinde kullanılan metodolojiler.

Çerçevede ayrıca, bankaların sektör bazında maruziyetlerini ve finanse ettikleri emisyonları açıklamaları öngörülüyor. Ancak 2023’teki ilk taslağa kıyasla bazı önemli değişiklikler yapıldı. Özellikle, bankaların sermaye piyasası ve danışmanlık faaliyetlerinden kaynaklanan “kolaylaştırılmış emisyonları” raporlama yükümlülüğü kaldırıldı. Ayrıca, tüm TCFD sektörleri için “önemli olup olmadığına bakılmaksızın” açıklama yapma zorunluluğu da gevşetildi; artık yalnızca “önemli” görülen sektörler için açıklama yeterli olacak.

Eleştiriler ve Tepkiler

Yeni çerçevenin gönüllü nitelikte olması, bazı çevrelerde hayal kırıklığı yarattı. Belçika merkezli finans reformu kuruluşu Finance Watch, durumu “bir ileri, iki geri adım” olarak niteledi.

Finance Watch Araştırma ve Savunuculuk Başkanı Julia Symon, şu değerlendirmede bulundu: “2023 taslağında, bankaların sera gazı emisyonlarını açıklamaları zorunluydu. Ancak nihai versiyonda, sadece bu emisyonları finansal açıdan önemli bulurlarsa açıklamaları gerekiyor. Bu da bankadan bankaya değişebilir.”

“Ayrıca, bankaların sermaye piyasası ve danışmanlık faaliyetlerine dair açıklamalar tamamen kaldırıldı. Koordineli eylem ivmesini kaybediyor. Ama iklim riskleri tüm bankaları etkiliyor ve bu bankalar küresel ölçekte birbirine bağlı. Bir ülkenin iklim risklerini isteğe bağlı hale getirmesi, herkes için finansal istikrar risklerini artırır.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Daha fazlası...