Geçtiğimiz hafta Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da düzenlenen İkinci Afrika İklim Zirvesi, kıtanın “yeşil sanayileşme” hedeflerini masaya yatırdı.
Afrika ülkeleri, iklim kriziyle mücadelede hem kendi kalkınmalarını sürdürmek hem de küresel yeşil dönüşümde söz sahibi olabilmek için kritik bir dönemece geldi. İlk zirvenin yapıldığı Nairobi’de, Afrika’nın temiz enerjiye dayalı bir büyüme modeli kurabileceği fikri ortaya atılmıştı. Aradan geçen sürede ise bu vizyonun önünde ciddi engellerin durduğu daha net görülüyor: enerji açığı, sanayi yatırımlarındaki düşüş, yüksek borç yükü ve finansmana erişim sıkıntısı.
Kenya Devlet Başkanı William Ruto, açılış konuşmasında “Afrika’nın potansiyeli var ama önümüzde aşmamız gereken duvarlar da var” diyerek bu tabloyu özetledi. Liderler, kıtanın yenilenebilir enerji yatırımlarıyla büyüyebileceğini, ancak mevcut küresel finans sisteminin adil olmayan yapısının bu süreci tıkadığını vurguluyor.
Zirvede öne çıkan başlıklardan biri, yeşil dönüşüm için bölgesel ve uluslararası finansman modellerinin yenilenmesi oldu. Uzun vadeli, öngörülebilir ve daha adil bir finansman mekanizması talep ediliyor. Ayrıca teknoloji transferi, yerli sanayi kapasitesinin artırılması ve borç yükünün hafifletilmesi de tartışmaların merkezindeydi.
Afrika’nın geleceği açısından mesele yalnızca iklim değil, aynı zamanda kalkınma. Yeşil sanayileşme ile kıta hem milyonlarca kişiye istihdam yaratabilir hem de küresel enerji geçişinde güçlü bir aktör haline gelebilir. Ancak bu yolculuğun, uluslararası işbirliği ve adil kaynak paylaşımı olmadan başarıya ulaşması zor görünüyor.