Avrupa’nın biyoçeşitliliğinin ve iklim direncinin korunmasında toprağın kilit rolünü güçlendirmek üzere tasarlanan mevzuat, ancak ulusal hükümetlere getireceği yükümlülükler önemli ölçüde hafifletildikten sonra Avrupa Parlamentosu üyeleri tarafından onaylandı.
Avrupa’nın bozulmuş topraklarının yeniden iyileştirilmesine yardımcı olmak üzere tasarlanan bir yasa tasarısı Avrupa Parlamentosu’ndaki oylamadan sağ çıktı, ancak yasal olarak bağlayıcı hedefler ve izleme gereklilikleri önemli ölçüde hafifletildikten veya tamamen ortadan kaldırıldıktan sonra…
AB seçimleri öncesinde ve çiftçilerin öfkeli protestoları arasında Avrupa Yeşil Mutabakatı mevzuatının birçok önemli parçası ya rafa kaldırılmış ya da süresiz olarak ertelenmişken, Toprak Koruma Kanunu’nun kaderi hiçbir şekilde garanti altında değildi.
Ancak 10 Nisan akşamı genel kurulda yapılan oylamada, muhafazakar ve milliyetçi ECR ve ID gruplarının önerisi, Haziran ayındaki AB seçimleri öncesinde çiftçilerin şampiyonu olarak kendini konumlandıran merkez sağ EPP grubunun yarısından biraz fazlasının desteğine rağmen, ikiye karşı bir farkla reddedildi.
Yeşil gruplar yine de hayal kırıklığına uğradı. Avrupa Çevre Bürosu, parlamento tarafından değiştirilen yasanın, besin içeriği ve biyolojik çeşitlilik açısından ciddi şekilde bozulmuş olan Avrupa toprak örtüsünün tahminen %60-70’inin geleceğini “sallantılı bir zeminde” ortaya koyacağını söyledi.

Brüksel merkezli STK üst grubunda politika sorumlusu olan Caroline Heinzel, milletvekillerinin parlamentonun çevre komitesinde kabul edilen uzlaşı metnini didik didik etmelerini izlemenin “acı verici” olduğunu söyledi ve Avrupa Parlamentosu milletvekillerinin nihai versiyonu belirlemek üzere AB hükümetleriyle görüşmelere başladıklarında “inanılmaz derecede zayıf” bir müzakere yetkisine sahip olacaklarını belirtti.
“Bu karar anlaşılır gibi değil” diyen Heinzel, toprakların sağlığına kavuşturulmasını sağlayacak bir yasanın çıkarılması için AB Konseyi’nin harekete geçmesi gerektiğini söyledi. “Bu sadece gerekli adımların atılmasını geciktirmekle kalmıyor, aynı zamanda ekosistem bütünlüğünü, gıda güvenliğini ve çiftçilerin geçim kaynaklarını da tehlikeye atıyor.” dedi.
Bir başka grup olan Environmental Coalition on Standards’da, Avrupa Parlamentosu üyelerinin uygulama konusunda büyük ölçüde gönüllü bir yaklaşımı tercih etmelerinden ve ham madde yataklarını teklif kapsamındaki toprak türleri tanımından çıkararak yasanın kapsamını daraltmalarından üzüntü duyduklarını ifade etti.
Hayvan hakları yardım kuruluşu Four Paws, endüstriyel çiftçiliğin toprak kalitesi üzerindeki etkisine çelişkili bir yaklaşım sergilerken, politika yetkilisi Miguel Ángel Zhan Dai, toprak sağlığı için bir gösterge olarak nitrojen seviyelerinin dahil edilmesini “endüstriyel hayvancılığın toprak bozulmasına katkısının gerçek boyutunun ölçülmesinde ileriye doğru atılmış bir adım” olarak nitelendirdi.
“Ancak, uygulanabilir hedefler, yükümlülükler ve hatta gösterge niteliğindeki sürdürülebilir toprak yönetimi ilkeleri olmaksızın, yönergenin amacını baltalama riskiyle karşı karşıyayız,” diyen Dai, AB ülkelerinin hangi göstergeleri uygulayacaklarını seçmekte serbest olmalarından dolayı uyum eksikliğini de eleştirdi.
Son oylamada Avrupa Parlamentosu 336 çekimser oya karşılık 242 oyla teklifi değiştirilmiş haliyle destekledi. Sonuçta, 20 kadar EPP grubu üyesi yasanın hafifletilmiş hali lehinde oy kullanırken, bir avuç Yeşiller de karşı oy kullanarak meclisin sağ kanadının büyük bölümüne katıldı.
Bu hafta AB Konseyi çalışma grubu toplantısında yapılan tartışmanın çıkmaza girmesinin ardından, hükümetler önerilen toprak yasası konusunda henüz ortak bir tutum belirleyemedi. AB Konseyi’nin Belçika dönem başkanlığı Haziran ayında görev süresi sona ermeden önce ortak bir zemin bulmayı umuyor ancak AB’nin iki yasama organı arasındaki nihai görüşmelerin Temmuz ayında yeni seçilen parlamento toplanmadan önce başlaması pek mümkün görünmüyor.
