Cuma, Aralık 5, 2025

Schneider Electric “Karbon Emisyonlarını %70’e Varan Oranda Azaltmak Mümkün”

Schneider Electric’in son araştırması, binalarda ve ofislerde dijital teknolojilerin kullanımıyla karbon emisyonlarının %70’e varan oranda azaltılabileceğini ortaya koyuyor. Bu bulgular, enerji verimliliğinin artırılması ve sıfır karbon hedefine ulaşılması yolunda hızlı ilerleme sağlanabileceğini gösteriyor.

Schneider Electric sürdürülebilirlik

Schneider Electric, enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde öncü rol oynayarak, binaların dijital teknolojilerle yenilenmesinin karbon emisyonlarını azaltmanın en etkili yolu olduğunu vurgulayan yeni bir araştırma yayınladı. Küresel danışmanlık firması WSP ile birlikte yürütülen bu araştırma, büyük bir ofis binasının enerji performansı ve karbon emisyonlarının modellemesine dayanıyor ve dijital çözümlerin binalardaki karbon emisyonlarını %70’e varan oranda azaltabileceğini gösteriyor.

Bugün binalar, küresel karbon emisyonlarının ortalama %37’sini oluşturuyor. Bu nedenle, mevcut binaların enerji verimliliğinin artırılması, karbon emisyonlarının azaltılması açısından büyük önem taşıyor. Schneider Electric’in Dijital Enerji iş birimi, enerji dönüşümünü hızlandırmak amacıyla bilimsel araştırmaya ve ürün inovasyonuna öncülük ediyor. Dijital Enerji İş Birimi Başkan Yardımcısı Mike Kazmierczak, “Operasyonlardan kaynaklanan karbon emisyonlarıyla mücadele, mevcut binaları ölçeklendirme ve 2050’ye kadar sıfır karbon hedeflerine ulaşma konusunda en etkili yöntemdir. Yaptığımız araştırma, mevcut binaları enerji tasarruflu, tamamen elektrikli ve dijitalleştirilmiş varlıklara dönüştürdüğümüzde karbon emisyonlarını %70’e varan oranda azaltmanın mümkün olduğunu göstermektedir. Bu da sıfır karbonlu bir dünya için güçlü bir yol haritası sunmaktadır.” dedi.

Araştırma sonuçları, mevcut binalarda ve ofislerde Schneider Electric’in dijital bina ve güç yönetimi çözümlerinin kullanılmasının, üç yıldan daha kısa bir geri ödeme süresiyle operasyonel karbon emisyonlarını %42’ye varan oranda azaltabileceğini gösteriyor. Fosil yakıtla çalışan ısıtma teknolojilerinin elektrikle çalışan alternatiflerle değiştirilmesi ve yerel yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip bir mikro şebeke kurulması durumunda, tamamen elektrikli, tamamen dijital binalarda operasyonel karbon emisyonlarında %28 oranında ek bir azalma sağlanacak ve toplamda %70’e varan oranda azalma sağlanacaktır.

Binaların dijital teknolojilerle yenilenmesi ve güçlendirilmesi, günlük operasyonlarda aksamaların önlenmesine yardımcı olurken aynı zamanda binaların ömrünü uzatır ve yaşam döngüsünü destekler. Ayrıca karbon emisyonlarının azaltılması, yatırımcılar ve kullanıcılar için binaları daha cazip ve değerli hale getirir. Boston Üniversitesi Küresel Sürdürülebilirlik Enstitüsü ve Schneider Electric Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan farklı bir araştırma da düşük karbonlu binalara geçiş sürecinin, çevreye ek olarak ekonomiye ve topluma da değer katacağını göstermektedir.

Sürdürülebilirlik ve karbon emisyonlarını azaltma alanlarında lider bir etki şirketi olan Schneider Electric, bağlantılı ürünleri, yazılımları ve sürdürülebilirlik hizmetleri ile kurumların enerji verimliliğini artırmasında, enerji israfını azaltmasında ve binalardan fabrikalara, veri merkezlerinden altyapı ve evlere kadar her alanda sıfır karbon stratejilerinin uygulanmasında öncü rol üstlenmektedir.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Daha fazlası...