“Plastik sektörü, Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatı kapsamında hedeflenen karbon nötr ve döngüsel ekonomi modeline ulaşılabilmesi için dönüşümün sağlanması gereken öncelikli sektörler arasında yer alıyor.”
Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz
“Geri dönüşüm teknolojilerinde DİS’i uygulamayan gelişmiş bir ülke kalmadı.”
Plastik sektörü, sürdürülebilirlik ve çevre dostu üretim modellerine geçişin ön saflarında yer alıyor. Bu dönüşüm, hem çevresel hem de ekonomik faydalar sağlarken, sektörün geleceğini şekillendiren önemli adımları da beraberinde getiriyor. Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, plastik sektörünün sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için nasıl bir dönüşüm sürecinden geçtiğini, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın sektöre etkilerini ve geri dönüşüm konusunda alınması gereken önlemleri detaylarıyla paylaşıyor.
Sizce plastik sektörü, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için nasıl bir dönüşüm sürecinden geçiyor?
Sürdürülebilir bir dünyada ekonomik faaliyetlerimizi büyütebilmek için çevresel, sosyal ve kültürel dönüşümü hedeflememiz gerekiyor. Üretim süreçlerinde kaynak verimliliğini en üst seviyede tutarak, sürdürülebilir bir üretim modeli olan döngüsel ekonomiyi çalışmalarımızın temel prensibi olarak görmeliyiz.
Yenidünya düzeninde rekabetin belirleyici gücü, yüksek teknolojiden geçiyor. Ar-Ge’ye daha fazla önem vermeli ve yeşil ekonomi kavramlarına ayak uydurulmalı. Plastik sektörü olarak değişim ve dönüşümü yakından takip ediyor, bu değişim ve dönüşümü sektörümüzün yakalayabilmesi amacıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
PLASFED olarak, çevre dostu üretim ve geri dönüşüm süreçleri için ne gibi projeler yürütüyorsunuz?
Geri dönüşümün teşvik edilmesi sürdürülebilir bir çevre ve ekonomi için kritik öneme sahip. Eğitim ve bilinçlendirme kampanyaları, geri dönüşüm alışkanlıklarının toplum genelinde yaygınlaşmasına yardımcı oluyor. Biz de PLASFED olarak basılı ve görsel yayınlarda sanayicilerimizin sorunlarını dile getirerek, kamuoyu oluşturuyoruz. Bu konuda da ciddi olumlu geri dönüşler alıyoruz.
Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi uluslararası düzenlemeler, Türkiye’deki plastik sektörünü nasıl etkiliyor?
Plastik sektörü, Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatı kapsamında hedeflenen karbon nötr ve döngüsel ekonomi modeline ulaşılabilmesi için dönüşümün sağlanması gereken öncelikli sektörler arasında yer alıyor. Dolayısıyla Avrupa’nın en büyük proses kapasitelerinden birine sahip, AB ile yoğun ticari ilişkiler içinde olan Türkiye’deki plastik sektörünün, AB Yeşil Mutabakatı’nda belirtilen yeni ticari düzenlemeler devreye girmeden hazırlıklı olması önem taşıyor.
Özellikle Depozito İade Sistemi (DİS) uygulaması, atıkların maksimum verimle toplanmasını sağlayabilecek bir uygulama olarak karşımızda duruyor. Geri dönüşüm teknolojilerinde DİS’i uygulamayan gelişmiş bir ülke kalmadı. Plastik sektörünün çatı kuruluşu PLASFED olarak bizler, DİS’in uygulamaya geçmesini istiyor ve destekliyoruz. Ancak bu işin başlangıcının olmazsa olmazı KAS yani Kaynağında Ayrıştırma Sistemi’dir. Gelişmiş ülkeler, bunu 40 yıl önce devreye alarak ülke ekonomilerine değer kattılar. Bizler de vakit kaybetmeden sisteme dahil olmalıyız.
Plastik atıkların geri dönüşüm oranını artırmak adına Türkiye’de alınması gereken öncelikli adımlar sizce nelerdir?
Geri dönüşüm oranlarını artırmak için bireyler, işletmeler ve tabii ki hükümetler birlikte hareket etmeli. Atıklarımızın daha fazla geri dönüştürülmesi için öncelikle geri dönüşüm bilinci toplumda yaygınlaştırılmalı. Atıkların doğru şekilde ayrıştırılması da geri dönüşüm oranlarını artırmak için kritik bir adım olduğu unutulmamalı. Plastik ürünler ile kağıt ürünlerin geri dönüşüm süreçleri aynı değil. Hepsini aynı yere koyduğunuzda geri dönüşümün yapılması zorlaşıyor. Bu nedenle ilk olarak çöpleri ayrı ayrı tutmak, geri dönüşüm açısından ilk adım olarak görülebilir.
Plastik sektörünün karbon ayak izini azaltmaya yönelik somut adımlar nelerdir? PLASFED bu konuda nasıl bir rehberlik veya destek sağlıyor?
Modern dünyada plastik kullanımının hızla artığını görüyoruz. Plastik kullanımında geri dönüşüme vereceğimiz destek, hem ekonomik anlamda ülkemize değer yaratırken hem de karbon ayak izimizin azalmasına yardımcı olacaktır.