Küresel ısınmanın etkileri her geçen yıl daha fazla hissedilirken, iklim değişikliği kaynaklı ozon kirliliği tarımsal üretimi ciddi biçimde tehdit ediyor. Yeni yayımlanan bir araştırmaya göre, yer seviyesinde artan ozon kirliliği nedeniyle dünya genelinde tarım sektörü her yıl ortalama 63 milyar dolar ekonomik kayba uğruyor.

Ozon, üst atmosferdeyken güneşin zararlı UV ışınlarını engelleyen koruyucu bir katman görevi görse de, alt atmosferde (troposferde) oluştuğunda zehirli bir kirletici haline geliyor. Fosil yakıtların yanmasıyla oluşan azot oksitler (NOx) ve uçucu organik bileşikler (VOC’ler), güneş ışığıyla tepkimeye girerek zararlı ozon gazını meydana getiriyor. Özellikle sıcak hava dalgalarının etkili olduğu yaz aylarında bu durum daha da şiddetleniyor.
Tarımsal Üretimde Görünmeyen Tehdit
Bilim insanlarına göre, ozon kirliliği bitkilerin fotosentezini bozuyor, büyümesini engelliyor ve ürün kalitesini düşürüyor. Bu durum, özellikle mısır, buğday, soya fasulyesi ve pirinç gibi temel gıda ürünlerinde verim kayıplarına neden oluyor. Küresel gıda güvenliği açısından bu etkiler endişe verici boyutlara ulaşmış durumda.
Araştırmalara göre, 2017 ile 2020 yılları arasında ozon kirliliğine bağlı tarımsal kayıpların yıllık ortalaması 63 milyar dolara ulaştı. En yüksek kayıplar, sanayileşmenin yoğun olduğu Çin, Hindistan ve ABD gibi bölgelerde yaşanıyor. Ancak Avrupa ve Türkiye gibi ülkeler de giderek artan bir şekilde risk altında.
Sıcaklık Artışı Kirliliği Tetikliyor
Küresel ısınmayla birlikte artan sıcaklıklar, ozon oluşumunu hızlandırıyor. Yani sıcak hava dalgaları yalnızca insan sağlığını değil, aynı zamanda tarım ekonomisini de doğrudan etkiliyor. 2023 yılında yaşanan uzun süreli kuraklık ve yüksek sıcaklıklar, ozon konsantrasyonlarını birçok bölgede alarm seviyesine çıkardı.

Bu durum, hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından acil önlemler alınması gerektiğini gösteriyor. Uzmanlar, sera gazı salımının azaltılmasının yanı sıra ozon öncülü gazların kontrolü ve yeşil tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor.
