Küresel finans dünyasının en büyük iklim girişimlerinden biri olan Net Zero Asset Managers (NZAM) koalisyonu yeniden sahnede. Ancak bu kez önemli bir farkla: artık “2050’ye kadar net sıfır” taahhüdü yok.

2020’de kurulan NZAM, dünyanın dört bir yanından yüzlerce varlık yöneticisini bir araya getirerek dev bir etki yaratmıştı. Toplamda 57 trilyon dolarlık yatırımı temsil eden bu dev koalisyon, finansın iklim mücadelesindeki en güçlü seslerinden biri hâline gelmişti. Ama görünüşe göre rüzgâr yön değiştirdi. Yeni dönemde açıklanan yol haritasında, net sıfır hedefinin tarihi tamamen çıkarıldı.
Koalisyonun gerekçesi “her ülkenin farklı koşulları ve piyasaların farklı hızlarda dönüşmesi”. Ancak çevre örgütleri bu açıklamayı ikna edici bulmuyor. Çünkü 2050 hedefi, net sıfır söylemini anlamlı kılan temel dayanaklardan biriydi. O hedef silindiğinde, geriye yalnızca belirsiz bir “bir gün” vaadi kalıyor.
Kavramın İçi Boşalıyor
Eleştirmenlere göre bu durum, finans sektörünün iklim taahhütlerinde geri adım attığının açık göstergesi. “Net sıfır” ifadesi, son yıllarda yatırımcıların sürdürülebilirlik stratejilerinde güçlü bir marka değerine dönüşmüştü. Ancak artık bu kavramın içi boşalıyor olabilir.
Yine de NZAM yetkilileri, bu adımın bir geri çekilme değil, “daha esnek ve gerçekçi bir çerçeve” olduğunu savunuyor. Onlara göre farklı bölgelerdeki politik, ekonomik ve enerji geçiş süreçleri aynı tempoda ilerlemiyor; dolayısıyla tek bir tarih belirlemek tüm üyeleri kapsayıcı olmuyor. Fakat sivil toplumun sorusu basit: Eğer tarihler silinirse, taahhütlerin ölçüsü neyle belirlenecek?
Finans sektörü gerçekten iklim hedeflerine inanıyor mu, yoksa sürdürülebilirlik bir kez daha iyi pazarlanan bir imaj meselesine mi dönüşüyor? Bu tartışma yalnızca küresel yatırım devlerini değil, Türkiye’deki fon yöneticilerini de yakından ilgilendiriyor. Çünkü net sıfır hedefi olmadan yapılan her yatırım, geleceğin karbon riskini bugünden taşıyor.
