Cuma, Aralık 5, 2025

Mamutlar Gezegeni Kurtarır Mı?

Mamutlar gezegeni kurtarır mı?

İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında geleneksel üretim tekniklerinin döngüselliği kadar yenilikçi yaklaşımlara da daha fazla destek olmak gerekiyor. İzlanda’da bir proje ‘Mamut Çağı’nı yeniden başlatabilir. Almanya’da ise yeşil hidrojen jeneratörleri çığır açabilir. Sonuç olarak her ülkenin yeşil ekonomi yaklaşımında yenilikçi girişimleri fonlaması hiç olmadığı kadar elzem.

Yeşil ekonomiyle beraber aslında bir bakıma antagonizmaların (uzlaşmaz çelişkilerin) kıskacında kalmış bir küresel ekonomik düzenden söz ediyoruz. Yani kimilerine göre Batı Avrupa ve Kuzey Amerika kendilerinin sebep olduğu kirliliği gezegeni kurtarma hareketine dönüştürdü. Kimilerine göre ise bu sadece kapitalist sistemi esnetme hareketi. Yani paranın akışı son yıllarda Asya’ya doğru kaymıştı ve akışı yeniden tersine çevirmek için Yeşil Mutabakat dahil birçok düzenleme yapılıyor. Peki ülke olarak biz gelişmelerin neresindeyiz? Yani kendi girişimlerimizi bu yönde ne kadar destekliyoruz? Sizleri farklı coğrafyalardaki iki proje ile buluşturup, tam olarak nasıl bir çağrı yaptığımızı anlatacağım…

Mamut çağı yeniden başlayabilir

İzlanda’da faaliyete geçen “Mammoth (Mamut)”, dünyanın en büyük karbon yakalama tesisi olarak yılda 36 bin ton karbondioksit temizleme hedefiyle faaliyetlerine başladı. Mamut adlı bu tesis dünyanın en büyük karbondioksit yakalama tesisi unvanını şimdiden aldı. Düşünün işte bir zamanlar göktaşının dünyaya çarpması ve avcu toplayıcı insanın bilinçsiz saldırıları sonucu türü tükenen mamutlar, karbondan arındırılmış bir dünya hedefiyle yola çıkan yeni bir teknolojiye isim olmuş. Bu oldukça ironik bir durum.

Climeworks tarafından geliştirilen ve mayıs ayı içinde faaliyetlerine başlayan tesis, şirketin daha önceki modeli Orca’nın 10 katı büyüklüğünde ve yılda 36 bin ton karbondioksiti atmosferden temizleyebilecek kapasiteye sahip. İzlanda’nın yenilenebilir jeotermal enerjisinden güç alarak çalışan bu tesis, karbon dioksiti havadan emiyor ve yer altına enjekte ederek burada mineralize olmasını sağlıyor. Yani bu süreç, karbonun kalıcı olarak atmosferden uzaklaştırılmasını ve yer kabuğunda güvenli bir şekilde saklanmasını mümkün hale getiriyor.

Bu teknolojinin en önemli özelliği karbondioksit yakalama maliyetlerini büyük ölçüde düşürme potansiyeli olması diyebiliriz. Şimdilik, her ton karbondioksit için yaklaşık 1.000 dolar gibi yüksek bir maliyet gerektiriyor. Yani 36.000 ton karbon temizliği için 36 milyon dolar harcamak gerekiyor. Şimdilik yüksek gibi gözükse de bazen istikrarlı bir şekilde iğne ile kuyu kazmak gerekiyor. Climeworks maliyetleri 2050 yılına kadar ton başına 100 dolara kadar indirebileceğini belirtiyor. Bu ucuzlatma çabası, karbondioksit yakalama teknolojisinin ekonomik olarak uygulanabilir hale gelmesi için kayda değer bir düşüşe işaret ediyor.

İklim değişikliğiyle mücadelede gerekli çabalara entegre olmalı

Elbette ki bu teknolojinin çevresel etki açısından tam bir çözüm olup olmadığı konusunda tartışmalar devam ediyor. Bazı çevre uzmanları, doğrudan hava yakalamasının (DAC), iklim değişikliğiyle mücadelede gerekli diğer çabaları gölgede bırakabileceğinden endişe ediyor. Özellikle, büyük petrol şirketlerinin bu teknolojiyi fosil yakıt üretimini sürdürmek için bir kılıf olarak kullanabileceği konusunda ciddi kaygılar mevcut.

Kaygıları bir kenara bırakıp, pozitif anlamda bir beyin fırtınası yürüteceksek Mamut teknolojisinin geniş çapta benimsenmesi, karbondioksit negatif teknolojileri ve düşük karbonlu çimento üretimi gibi diğer sürdürülebilir çözümlerin gelişimini destekleyebilir. Ayrıca, Avrupa’nın iklim nötr, enerji otonomisi ve endüstriyel rekabetçilik hedeflerine ulaşmasına da yardımcı olabilir.

Özetle Mamut gibi devasa karbondioksit yakalama tesisleri, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir role sahip. Ancak bu teknolojinin, fosil yakıtlardan uzaklaşma ve yenilenebilir enerji kaynaklarının benimsenmesi gibi daha geniş çaplı çözümlerle desteklenmesi gerektiği de unutulmamalı. Tek bir yenilikçi çözümle “Tamam gezegeni kurtardık” demenin bir alemi yok.

İklim mağduru girişimciden  yeşil hidrojen jeneratörü

İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında ilgi çekici bulduğum diğer bir proje ise yeşil hidrojen jeneratörüyle ilgili. Almanya’da bir startup, sadece 2 litre su ile elektrik üreterek, herhangi bir evi birkaç gün boyunca aydınlatabilecek yeşil hidrojen jeneratörü geliştirdi. Sadece su kullanan bu cihaz, neredeyse bedavaya evinizin enerji ihtiyacını karşılıyor ve bunu yaparken de çevreye zarar vermiyor. Yeşil hidrojen jeneratörünün yeteneklerine bakalım mı?

Projenin arkasında Vaitea Cowan isimli, iklim değişikliğinden etkilenmiş Güney Pasifik adalarında doğmuş bir girişimci var. Cowan, ürettiği teknolojiyle dizel jeneratörlerin yerini almak ve kirlilik yaratmayan bir alternatif sunmak için bu yola çıkmış. Yani şöyle düşünün, insanlığın fosil yakıtlara olan bağımlılığını sonlandırabilecek bir adım atma hayali gerçeğe dönüşmüş durumda.

100 projede kullanıma sunuldu

Enapter adlı şirketi, bu teknolojiyi dünyanın dört bir yanındaki 33 ülkede, 100’den fazla projede kullanıma sundu. AEM elektrolizör adı verilen teknoloji, yenilenebilir elektrik enerjisini emisyon yaymayan hidrojen gazına dönüştürüyor. Hidrojen gazı, araçları çalıştırmanın, endüstrileri güçlendirmenin ve hatta evleri ısıtmanın yeni yolu olarak tarif ediliyor.

Yeşil hidrojenin tam olarak ne olduğuna baktığımızda ise gezegen üzerindeki hidrojenin çoğu su içinde bulunuyor. Yeşil hidrojen, yenilenebilir kaynaklar kullanılarak suyun elektroliz edilmesiyle elde ediliyor. Bu işlem sırasında su molekülleri hidrojen ve oksijene ayrılıyor. Elektroliz, hidrojen üretiminin temelini oluşturuyor. Böylelikle de Enapter, bu süreci daha verimli ve ekonomik hale getirerek, yeşil hidrojeni evlere getirmeyi başarmış oldu. Farklı bir ifadeyle bu teknoloji artık yüksek maliyetli ve düşük verimli olmaktan çıkıp, evlerde kolaylıkla kullanılabilir hale geldi.

İşte size iki ayrı girişim. Bunlardan biri de startup. Ülke olarak bizlerin de iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında girişimde bulunmak isteyen girişimleri bir an evvel fonlamamız gerekiyor.

#GreenHuman

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Daha fazlası...