Cumartesi, Aralık 6, 2025

L’Oréal VivaTech 2025’te Güzelliğin Yeni Ufuklarını Sergiledi

L’Oréal, Paris’te düzenlenen VivaTech 2025’te şimdiye kadarki en büyük ve en ileri teknolojiye sahip güzellik inovasyonları portföyünü sergiledi. Etkinlikte Güzelliğin Yeni Ufukları” teması öne çıktı…

L'Oreal Nvidia
L’Oreal Nvidia

L’Oréal, Avrupa’nın en büyük teknoloji fuarı Viva Technology 2025’te, bilimin, teknolojinin ve insan yaratıcılığının gücünü bir araya getiren yeni nesil güzellik inovasyonlarını tanıttı. Etkinliğe dokuzuncu kez katılan L’Oréal, hem halihazırda piyasada yer alan en yeni kişiselleştirilmiş, kapsayıcı ve sürdürülebilir güzellik çözümlerini hem de yeni lanse ettiği inovasyonlarını ziyaretçilerle buluşturdu. “New Frontiers of Beauty (Güzelliğin Yeni Ufukları)” temasıyla etkinliğe damga vuran marka; uzun ömür, sürdürülebilirlik, kişiselleştirilmiş bakım ve dijital deneyim alanlarında sınırları yeniden çizdi. Sergilenen yenilikler arasında; biyolojik yaşlanmanın temel nedenlerini hedefleyen L’Oréal Longevity Integrative Science™, bitki bazlı içerikler için yapay zekâ destekli dikey tarım teknolojisi, trend makyaj görünümlerini yeniden yaratmak için tasarlanan YSL Beauty Hyper Look Studio ve Agentic AI ile WhatsApp entegrasyonuna sahip L’Oréal Paris Beauty Genius yer alıyor.

‘Yeni bir tekno-güzellik çağı’

L’Oréal Grup Araştırma, İnovasyon ve Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barbara Lavernos, “Güzellik teknolojisinin lideri olarak, L’Oréal uzmanları ve farklı paydaşlarımızdan oluşan eşsiz bir ekosistemle iş birliği yaparak tüketicilerin karşılanmamış güzellik ihtiyaçlarına cevap veren inovasyonları hayata geçiriyoruz. 2025 edisyonu, L’Oréal’in VivaTech’e bugüne kadarki en cesur katılımı ve uzun ömür, sürdürülebilirlik, tüketici deneyimi ve yaratıcılık alanlarında yeni bir tekno-güzellik çağını temsil ediyor” dedi.

Sürdürülebilirlikte yeni ufuklar hedefleniyor

Doğal kaynakların verimli kullanımı hedefiyle geliştirilen Interstellar Lab BioPods, yapay zekâ destekli dikey tarım sistemiyle bitkisel içerikleri kontrollü ve sürdürülebilir bir ortamda yetiştiriyor. Bu sistem sayesinde su ve enerji tüketimi optimize edilirken, yüksek kaliteli aktif bileşenlerin üretimi güvence altına alınıyor. Öte yandan, Cosmo International Fragrances ile geliştirilen Osmobloom™ teknolojisi, çiçeklerin kokusunu zarar vermeden havadan yakalayarak daha önce doğal yollarla elde edilmesi mümkün olmayan kokuların parfümlere entegre edilmesini sağlıyor. Bu yaklaşımın somut bir örneği, Valentino Beauty’nin “Private Talk” parfümünde yer alan tuberoz esansı.

Saç bakımında ise AirLight Pro, L’Oréal Professionnel ve Zuvi iş birliğiyle geliştirilen yeni nesil bir saç kurutma cihazı olarak öne çıkıyor. Hava, ısı ve kızılötesi ışığı birleştirerek %21 daha hızlı kuruma, %55 daha fazla nem ve %19 daha düşük enerji tüketimi sunuyor.

Yaratıcılık ve kültürde devinimli dönüşüm

YSL Beauty Hyper Look Studio, sosyal medya trendlerini gerçek zamanlı olarak takip ederek kullanıcıların seçtiği görünümleri artırılmış gerçeklikle sanal ortamda denemelerini sağlıyor. Makyaj, teknoloji ve kültürün kesişiminde deneyim sunan bu platform, kullanıcıları etkileşime davet eden yeni nesil bir ‘Beautytainment’ deneyimi sunuyor.

CreAltech ise L’Oréal’in içerik üretim laboratuvarı olarak, Google, Adobe ve OMI gibi iş ortaklarıyla birlikte geliştirilen jeneratif yapay zekâ modelleriyle çalışan bir ekosistem. Binlerce platforma uygun, markaya özgü ve etik ilkelere bağlı görsel, metin ve video içeriği üretimi bu sistem sayesinde mümkün hale geliyor.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Daha fazlası...