Kanada Rekabet Bürosu, şirketlerin çevresel fayda veya özelliklere ilişkin beyanlarını yaparken yeni Yeşil Aklama (greenwashing) karşıtı yasalara uygun hareket etmelerini sağlamak amacıyla çevresel kılavuz yayımladı.

Yeni kılavuz, geleceğe dönük çevresel iddialar —örneğin net sıfır hedefleri ve zaman çizelgeleri— için somut kanıtlar ve açık bir plan zorunluluğu getiriyor. Büro, geleceğe yönelik iddiaların yalnızca “iyimser temennilerden ibaret” olması halinde yeşil badana kapsamına girebileceğine dikkat çekti. Kurallara uygun beyanlar için şirketlerin ulaşmak istedikleri hedefin ne gerektirdiğini net olarak anlamaları, “somut, gerçekçi ve doğrulanabilir bir plan” oluşturmaları ve bu plan doğrultusunda ara hedefler ve anlamlı adımlarla ilerlemeleri gerekiyor.
Bu kılavuz, geçen yıl Rekabet Yasası’nın Aldatıcı Pazarlama Uygulamaları bölümünde yapılan ve yeşil aklama ile mücadeleyi amaçlayan değişikliklerin ardından yayımlandı. Yeni düzenlemeler, ürünlerin çevresel faydalarına dair beyanların “yeterli ve uygun testlere” dayanmaması halinde yasaya aykırı sayılacağını belirtiyor. Benzer şekilde, şirketlerin ya da ticari faaliyetlerin çevresel etkilerine ilişkin iddiaların da “uluslararası kabul görmüş yöntemlere göre yeterli ve uygun bir şekilde kanıtlanmış olması” gerekiyor.
Yasa, bu kuralları ihlal eden şirketlere ciddi yaptırımlar getiriyor. İhlal durumunda, şirketlere 10 milyon Kanada dolarına kadar —veya tekrar eden ihlallerde 15 milyon dolar ya da haksız kazancın üç katı veya yıllık gelirin %3’ü gibi daha yüksek bir tutar— para cezası verilebiliyor. Yeni kılavuza göre, ürün performansına ilişkin çevresel iddiaların “gerçek testlere” dayanması gerekiyor. Bu testler, ürünün kalitesini, performansını veya güvenilirliğini ortaya koyacak prosedürler içermeli, benzer ürünlerle ilgili hikâyeler ya da anekdotlara dayanmamalı.
Ticari faaliyetlerin çevresel faydalarına ilişkin beyanlar içinse, iddiaların uluslararası kabul görmüş yöntemlere uygun biçimde kanıtlanması şart. Büro, bu tür iddiaların “uygun, yerinde ve ilgili” kanıtlarla desteklenmesi gerektiğini, bunun genellikle bilimsel bir dayanak gerektirdiğini ve bazı durumlarda üçüncü taraf doğrulaması gerektiğini belirtiyor. Örneğin, sera gazı emisyonlarını azaltma konusunda iyi niyetli olsa dahi bir şirketin, 2050’ye kadar net sıfır hedefinde olduğunu iddia etmesi, bu iddiayı uluslararası standartlara göre kanıtlamaması ve somut bir azaltım planı ortaya koymaması halinde yasalara aykırı kabul edilecek.
Kılavuzda ayrıca karşılaştırmalı çevresel iddiaların neyle karşılaştırıldığının açıkça belirtilmesi, iddiaların abartıdan uzak, net ve özgül olması gerektiği de vurgulandı.
