ABB raporu, sanayi firmalarının yüzde 91’inin kaynak kıtlığından etkilendiğini ve üçte ikisinin döngüsel çözümlere yatırımı artırdığını ortaya koyuyor.
Mühendislik firması ABB Motion tarafından hazırlanan yeni bir rapor, her 10 endüstriyel işletmeden dokuzunun kaynak kıtlığının etkilerini hissettiğini ve üçte ikisinin önümüzdeki üç yıl içinde döngüsellik girişimleri için finansmanı artıracağını ortaya koydu.
Circularity: No Time to Waste başlıklı rapor, ABD, Çin, Hindistan, İngiltere, İsveç, Almanya ve Fransa dahil olmak üzere 12 ülkeden 3.000’den fazla endüstriyel karar vericiyle yapılan bir ankete dayanıyor. Üçte birinden fazlasının ham madde temininde güçlüklerle karşılaştığını, yüzde 34’ünün enerji güvenliği endişesi yaşadığını ve yüzde 32’sinin iş gücü sıkıntısı çektiğini ortaya koymuştur. Dörtte biri de elektronik bileşen kıtlığının işletmeleri üzerindeki etkisine ilişkin endişelerini dile getirdi.
Araştırmaya göre, bu yaygın kaynak kıtlığı şirketlerin yüzde 37’sinde maliyetlerin artmasına, katılımcıların yüzde 27’sinde tedarik zincirinin aksamasına ve ankete katılan sanayi firmalarının dörtte birinde üretim kapasitesinin yavaşlamasına neden oldu.
Ayrıca, enerjinin en kıt kaynaklardan biri olarak değerlendirilmesine rağmen, ankete katılan işletmelerin beşte ikisi bunu en büyük atık kaynağı olarak bildirmiştir – bu da sektör genelinde daha fazla enerji verimliliğine duyulan acil ihtiyacı ortaya koymaktadır.
Anket, firmaların çoğunluğunun enerji güvenliği risklerine, kaynak ve enerji verimliliğini artırabilecek döngüsel çözümlere yatırımı artırarak yanıt verdiğini ortaya koymuştur. Ancak rapor, “döngüsellik” için net bir tanımın olmaması da dahil olmak üzere, bu tür çözümlere yatırım yapmanın önündeki bir dizi engelin de altını çizdi.
Rapor, önemli döngüsel uygulamaların hala işletmelerin sadece bir azınlığı tarafından benimsendiğini ortaya koymuştur. Örneğin, katılımcıların sadece yüzde 41’i atık seviyelerini azaltmak için atık yönetimi şirketleriyle ortaklık kurarken, sadece yüzde 37’si enerji tasarruflu teknolojiyi dahil ettiklerini ve üçte biri şu anda döngüsel tedarik zinciri ilkelerini desteklediklerini söyledi.
Daha da cesaret verici bir şekilde, yüzde 67’si ürünlerinde bir dereceye kadar geri dönüştürülmüş malzemeler kullanırken, döngüselliğe yatırım yapan firmalar atık azaltma ve enerji verimliliği iyileştirmeleri gibi ölçülebilir faydalar kaydetmiştir.
Sonuç olarak, ankete katılanların yüzde 78’i döngüsel ekonominin inovasyonu teşvik ettiği ve rekabetçiliği artırdığı görüşünde ve ankete katılanların yaklaşık dörtte üçü de artan düzenleme ve raporlama gerekliliklerini ve döngüsel iş uygulamalarını benimseyenler için daha fazla devlet desteğini destekliyor.
ABB Motion Başkanı Tarak Mehta, döngüsel ekonomiye geçiş için “acil ihtiyacın” hiç bu kadar net olmadığını söyledi. “Mevcut yaşam biçimimiz kaynakları sürdürülemez bir hızla tüketiyor, emisyonlara ve iklim değişikliğine katkıda bulunuyor.” dedi. “Döngüselliği benimsemek sadece çevremizi korumak için değil, aynı zamanda iş dünyasının dayanıklılığını arttırmak için de gereklidir. Bu anket, bütüncül bir yaklaşım benimsemenin, kurumun her kademesine sorumluluk aşılamanın ve yeni teknolojiler ile iş birliklerini benimsemenin önemini vurgulamaktadır. Üstesinden gelinmesi gereken zorluklar olsa da döngüselliği tam anlamıyla benimseyen işletmeler maliyet kontrolünden itibar artışına kadar önemli faydalar elde etmektedir. Döngüselliği küresel endüstrilerde bir norm haline getirmek için şimdi harekete geçmeliyiz. Kaybedecek zamanımız yok.”
ABB’nin araştırmasının yayınlanması, malzemeler için “doğrusal sistemlerin” işletmelere yılda on binlerce sterline mal olabileceğini iddia eden ayrı bir çalışma ile aynı zamana denk geliyor – maliyetlerin büyük kısmı kuru karışık geri dönüşümün bertaraf edilmesinden kaynaklanıyor.
Geri dönüşüm ve kaynak yönetimi firması Bywaters tarafından hazırlanan rapor, daha döngüsel modellerin uygulanmasının ve geri dönüştürülebilir malzemelerin kaynağında doğru şekilde ayrıştırılmasının atık bertaraf maliyetlerinde yaklaşık yüzde 70 tasarruf sağlayabileceğini ve bunun ortalama bir firma için yılda yaklaşık 24.000 £’a denk geldiğini iddia etmektedir.
Bywaters Genel Müdürü John Glover Jr, bulguların döngüsel bir iş modelinin uygulanmasının hem çevresel hem de finansal faydalar sağladığını açıkça gösterdiğini söyledi. Glover Jr, “Doğrusal bir modelden döngüsel bir modele geçmek yıllık bazda her türlü tasarrufu beraberinde getirir, özellikle de aksi takdirde atılacak olan ekipmanı tam anlamıyla yeniden kullanabileceğiniz veya çıkarılması ve atık sahasına götürülmesi pahalı olan atıkları önleyebileceğiniz için. Döngüsel modeller geleceğin ta kendisidir ve atık krizine ve giderek kötüleşen plastik kirliliğine bir son vermek istiyorsak bir gerekliliktir. İşte bu yüzden varız; işletmeler için bu geçişi kolaylaştırmaya ve atık seviyeleri ile maliyetleri düşürmeye yardımcı olmak için buradayız. Umarım bu analizden elde edilen bulgular, işletmeleri döngüsellik konusunda harekete geçmeye ikna etmek için bir yol açar.” dedi.
Bu iki çalışma, Deloitte ve Circle Economy Foundation’ın bu hafta başında yayınladığı ve dünya genelinde tüketilen işlenmemiş malzemelerin oranının geçen yıl bir kez daha arttığını ve bunun insan sağlığı, biyoçeşitlilik ve iklim için büyük bir tehdit oluşturduğunu iddia eden Circularity Gap Report 2024’ün yayınlanmasını takip ediyor.
Çalışma, dünyanın sadece son altı yılda 500 milyar tondan fazla – neredeyse 20. yüzyılın tamamındaki kadar – malzeme tükettiğini tahmin ediyor.