Kanada’da yapılan yeni bir araştırma, çilek üretimi ile güneş enerjisi üretiminin bir arada yürütülebileceğini ortaya koydu. Hem verim artıyor hem karbon emisyonları azalıyor.

Tarım alanlarının hem gıda üretimi hem de enerji kaynağı olarak kullanılması anlamına gelen “agrivoltaik” sistemler, sürdürülebilir tarımın geleceği için umut vadediyor. Kanada’daki Western Üniversitesi’nden Uzair Jamil ve Joshua M. Pearce tarafından yürütülen ve Solar Energy dergisinde yayımlanan araştırma, yarı şeffaf güneş panelleri altında yetiştirilen çileklerin performansını mercek altına aldı.
İç mekanda, açık hava koşullarını taklit eden bir ortamda gerçekleştirilen çalışmada, ışık geçirgenliği %10 ile %80 arasında değişen kadmiyum tellürid (Cd-Te) ince film fotovoltaik paneller kullanıldı. Amaç, çilek bitkilerinin farklı ışık seviyelerine nasıl tepki verdiğini gözlemlemekti.
En İyi Sonuç %70 Şeffaflıkta
Araştırmada en dikkat çeken sonuç, %70 şeffaflığa sahip panellerin altında yetiştirilen çileklerin, gölgelenmeyen kontrol grubuna kıyasla %40,6 daha fazla taze ağırlık üretmesi oldu. %40 şeffaflığa kadar olan panellerde bile, çilek verimi kontrol grubunun %80’inden fazlasına ulaştı. Bu oran, agrivoltaik uygulamalarda tarımsal üretim açısından kabul edilebilir sınırların üzerinde yer alıyor.
Araştırmacılar, tam güneş ışığının çilek için her zaman ideal olmadığını, yarı gölgeli ortamların bitki gelişimini olumlu etkileyebileceğini vurguladı. Ayrıca yüksek ışık geçirgenliğinin yaprak sayısını artırdığı, ancak bitki boyu üzerindeki etkilerin daha karmaşık olduğu belirtildi.
Enerji Üretiyor, Emisyonu Azaltıyor
Sadece verim değil, enerji potansiyeli de dikkat çekici. Araştırmacıların modellemelerine göre, Kanada’daki çilek tarlalarına %40 üzeri şeffaflığa sahip paneller yerleştirilirse yılda 595 ila 1.786 gigavat-saat (GWh) temiz elektrik üretilebilecek. Bu da binlerce hanenin enerji ihtiyacını karşılamaya yetiyor.
Bu sistemler, yalnızca enerji üretmekle kalmıyor, aynı zamanda sera gazı emisyonlarının da düşürülmesine katkı sağlıyor. Kanada özelinde yıllık 65 bin ila 196 bin metrik ton karbon emisyonunun önlenmesi mümkün görünüyor. Küresel düzeyde ise bu potansiyel, 58 ila 173 teravat-saat (TWh) güneş enerjisine ve 82 milyon metrik tonluk karbon tasarrufuna ulaşabiliyor.
Tarımda Yeni Gelir Kapısı
Araştırma, agrivoltaik sistemlerin sadece çevresel değil, ekonomik faydalar da sunduğunu gösteriyor. Çiftçiler için güneş panelleri ek gelir anlamına gelirken, enerji maliyetlerinin düşmesi üretim giderlerini azaltabilir. Hatta bazı çiftlikler ihtiyaçlarından fazla enerji üreterek şebekeye satış yapabilir.
Tüketiciler açısından ise verimli arazi kullanımının ve enerji üretiminin artması, uzun vadede gıda fiyatlarının daha istikrarlı olmasına katkı sağlayabilir.
Kuzey İklimler İçin Yol Gösterici
Çalışma, çilek üretiminde yarı şeffaf güneş panellerinin kuzey iklimlerinde de etkili olduğunu gösteren ilk bilimsel araştırmalardan biri olma özelliği taşıyor. Şimdiye dek agrivoltaik çalışmalar çoğunlukla Akdeniz veya ABD’nin güneybatı bölgelerinde yoğunlaşmıştı. Bu araştırma, Kanada gibi daha serin ve daha az güneşli bölgelerde de bu teknolojinin işe yaradığını kanıtlıyor.
Uzmanlar, bir sonraki adım olarak açık alanda uzun süreli saha denemeleri yapılması gerektiğini belirtiyor.
Geleceğin Tarlaları: Enerji Üreten Bahçeler
Araştırmanın sonuçları, tarım arazilerinin hem gıda hem enerji üretebileceğini göstererek, artan nüfus ve iklim krizine karşı çifte çözüm sunuyor. Doğru teknoloji, uygun tasarım ve çiftçiyi destekleyen politikalarla, agrivoltaik sistemler tarımda yeni bir dönemi başlatabilir.
