Bonn İklim Değişikliği Konferansı, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında Kasım 2025’te Brezilya’nın Belém kentinde düzenlenecek COP30 zirvesinin ön hazırlığı olarak 16–26 Haziran tarihlerinde toplanıyor.

Bu zirve, taraflar arasında görüş ayrılıklarını gidermek için kritik önem taşıyor. Zira COP29’da (Bakü) iklim finansmanı konuşmaları başarısızlıkla sonuçlanmıştı ve hâlâ tartışmalar sürüyor. Özellikle “Baku’dan Belém’e yol haritası” adıyla anılan 1.3 trilyon dolarlık (1.3 T) finansman hedefine ilişkin fikir birliği sağlanamadı.
Ortak ancak Farklılaştırılmış Sorumluluklar
Bilim ve Çevre Merkezi (CSE)’nin analizine göre, başta G77 grubu ve Çin olmak üzere bazı ülkeler, iklim finansmanında eşitlik ve “Ortak ancak farklılaştırılmış sorumluluklar” (CBDR) ilkesinin merkeze alınmasını, gelişmekte olan ülkeler için bağımsız finansman yollarının tanınmasını savunuyor. Öte yandan Benzer Düşünen Gelişmekte Olan Ülkeler (LMDC) koalisyonu, uluslararası vergiler ve borçlandırma modellerinin egemenlik hakkını ihlal eden araçlar olarak görülmemesi gerektiğini ifade ediyor.
3 Haziran’da Hindustan Times’ın bildirdiğine göre, Hindistan da yeterli iklim finansmanı olmadan ulusal katkı beyanlarının (NDC) uygulanmasının mümkün olmadığını; gelişmiş ülkelerden akacak kamu fonlarının özel sektörü çekmek amacıyla stratejik kullanılmasının gerekliliğini, fazla borçlanmanın mali istikrar riski doğurabileceğini savunuyor. Hindistan Çevre Bakanı Bhupender Yadav, yaptığı açıklamada, “Ekonomik ve sosyal kalkınma ile yoksulluğun ortadan kaldırılması, gelişmekte olan ülkeler için önceliklidir. Hiçbir strateji, bu ülkelerin kalkınma fırsatlarını sınırlamamalıdır. CBDR‑RC ilkesi güçlendirilmelidir.” dedi.
