COP30’un ikinci gününde Afrika’dan güçlü bir haber geldi: 2027’deki COP32, Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da düzenlenecek. Ancak 2026’da yapılacak COP31 için Avustralya ve Türkiye arasındaki çekişme hâlâ sürüyor.
Belém’de devam eden COP30 iklim zirvesinde ikinci günün en dikkat çekici gelişmesi, 2027’deki COP32’nin ev sahibi ülkesinin belli olması oldu. Afrika Müzakereciler Grubu’nun yaptığı açıklamaya göre zirve, Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da gerçekleştirilecek. Böylece ülke, kıta genelinde Nijerya ile yaşadığı rekabette öne geçti.
Etiyopya hükümeti, bu kararı memnuniyetle karşıladı. Resmî heyet, plenaride yaptığı açıklamada “Afrika’nın iklim gündemine liderlik etmekten onur duyuyoruz. Hiç kimsenin geride kalmadığı kapsayıcı bir COP düzenleyeceğiz” ifadelerini kullandı. Addis Ababa, teknik ve lojistik hazırlıklara şimdiden başladığını da duyurdu. Etiyopya, ev sahipliği başvurusunu iki ay önce, Afrika İklim Zirvesi sırasında resmen açıklamıştı. Bu, kıtadaki en önemli iklim platformlarından biri olacak zirve için güçlü bir diplomatik hamle olarak değerlendiriliyor.
COP31 Hâlâ Net Değil!
Ancak COP31 için tablo hâlâ netleşmiş değil. 2026’da düzenlenmesi planlanan zirvenin ev sahipliği konusunda Avustralya ve Türkiye arasında süregelen bir çıkmaz var. Her iki ülke de adaylıklarını yineledi; fakat henüz bir uzlaşı sağlanamadı. Eğer taraflar anlaşmaya varamazsa, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sekretaryası’nın merkezi olan Bonn’un “yedek ev sahibi” olarak devreye girmesi gündemde. Diplomatlar, sürecin teknik bir rekabetten çok, diplomatik bir güç gösterisine dönüştüğünü belirtiyor. Türkiye, son yıllarda iklim diplomasisinde artan etkisini COP31 ile taçlandırmak isterken, Avustralya “Asya-Pasifik temsil gücünü” vurguluyor.
Zirvede sahneye çıkan bu ev sahipliği tartışması, aslında iklim müzakerelerinin arka planındaki politik dinamikleri de görünür kılıyor. Hangi ülkenin COP’a ev sahipliği yaptığı, yalnızca lojistik bir karar değil; aynı zamanda küresel iklim gündeminin yönünü etkileyen sembolik bir tercih olarak görülüyor. COP30’un ilerleyen günlerinde, diplomatik perde arkasında bu yarışın nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor.