Cuma, Aralık 5, 2025

Avrupa Birliği, 2040 İklim Hedefinde Kararlı Görünüyor Ama…

Avrupa Birliği ülkeleri, 2040’a kadar sera gazı emisyonlarını %90 oranında azaltma hedefinde anlaştı. Ancak yeni plan, karbon kredilerine geniş yer vererek “gerçek azaltım mı, sayısal manevra mı?” sorusunu gündeme taşıdı.

Avrupa Birliği
Avrupa Birliği

Avrupa Birliği (AB), uzun süredir beklenen 2040 iklim hedefi konusunda uzlaşmaya vardı. Üye ülkeler, 1990 seviyelerine göre sera gazı emisyonlarını %90 oranında düşürmeyi taahhüt etti. Kağıt üzerinde oldukça iddialı görünen bu hedef, sürdürülebilir gelecek için önemli bir adım gibi dursa da, detaylara inildiğinde tablo o kadar net değil.

Yeni anlaşma, ülkelerin emisyon azaltım yükümlülüklerinde uluslararası karbon kredilerini kullanmasına olanak tanıyor. Yani, bir ülke kendi sınırları içinde karbonu azaltmak yerine, başka bir ülkede yürütülen projelerden kredi satın alarak hedefini kağıt üzerinde tutturabilecek. Bu kredilerin toplam azaltımın %5’ine kadar kullanılmasına izin verilmesi, gerçek emisyon düşüşünün aslında daha düşük olacağı anlamına geliyor.

Avrupa Komisyonu’nun iklimden sorumlu üyesi Wopke Hoekstra, anlaşmayı “iş dünyası için uzun vadeli öngörülebilirlik sağlayan bir kilometre taşı” olarak nitelendirdi. Hoekstra, COP30 öncesinde AB’nin güçlü bir duruş sergilediğini vurgularken, bazı çevreler aynı fikirde değil.

İklim izleme kuruluşu Carbon Market Watch, bu planın “kirleticilere fazla alan tanıdığını” belirtiyor. Kuruluş, karbon kredilerinin yaygınlaşmasının şirketleri doğrudan emisyon azaltımı yapmaktan uzaklaştırabileceğini savunuyor. “Bir noktadan sonra azaltım değil, muhasebe oyunu oynanıyor” diyen eleştirmenler, bu yaklaşımın net sıfır hedefini geciktirebileceğini söylüyor.

Yine de AB içinde uzlaşının sağlanmış olması, sanayi ve enerji sektörleri için önemli bir sinyal olarak değerlendiriliyor. Çünkü şirketler artık 2040 vizyonuna göre yatırım planlarını, üretim teknolojilerini ve enerji portföylerini yeniden şekillendirmeye başlayacak. Ancak asıl soru şu: Bu plan, gerçekten bir “dönüm noktası” mı, yoksa yalnızca bir “döneme uygun uzlaşma” mı? Brüksel’in bu kararı, küresel ölçekte karbon piyasalarının geleceğini de etkileyebilir. Karbon kredilerine artan güven, gelişmekte olan ülkelerde çevre yatırımlarını teşvik edebilir ama aynı zamanda gelişmiş ülkelerin sorumluluklarını gevşetme riski de taşıyor.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Daha fazlası...