Cumartesi, Aralık 6, 2025

Amazon Kurursa Ne Olur?

Dünyanın yeşil kalbi Amazon kurursa ne olur? Amazon Ormanı’nın kuraklığa direnci ve sınırları, 24 yıldır süren bir bilimsel deneyle gözler önüne seriliyor.

Amazon Ormanlarında Kuraklık
Amazon Ormanlarında Kuraklık

Dünyanın en büyük yağmur ormanlarından biri olan Amazon’un derinliklerinde, kısa bir yürüyüş sonrası orman örtüsü aniden seyrekleşiyor. Ağaçlar arasındaki açıklıklarda sıcaklık artıyor, çürüyen kütükler yere saçılmış durumda. Bu manzara, Amazon’da 24 yıl boyunca uygulanan şiddetli kuraklık simülasyonunun sonucu. Yaklaşık bir futbol sahası büyüklüğündeki bu alan, 2000 yılında Brezilyalı ve İngiliz bilim insanları tarafından başlatılan Esecaflor projesine ev sahipliği yapıyor. Proje, iklim değişikliğinin yağışları nasıl azaltabileceğini ve Amazon’u nasıl etkileyebileceğini anlamaya yönelik. Bu alanda kurulan sistemle, toprağa düşen yağmurun yaklaşık %50’si şeffaf plastik paneller aracılığıyla engellendi ve komşu bir alanda hiçbir müdahale yapılmadan kontrol grubu oluşturuldu.

Projenin sonuçları, yalnızca Amazon için değil, tüm dünya açısından kritik. Çünkü Amazon, küresel karbon emisyonlarının iki yıllık karşılığı kadar karbondioksiti depoluyor. Ancak kuraklık ya da ağaçların kesilmesi sonucu bu karbon atmosfere salınarak küresel ısınmayı hızlandırıyor.

Ağaçlar Direndi Ama…

İlk yıllarda ormanın kuraklığa karşı direnç gösterdiğini belirten Exeter Üniversitesi’nden ekoloji profesörü Lucy Rowland, sekizinci yıldan sonra büyük ağaçlarda yüksek ölüm oranları ve biyokütlede %40’a yakın bir düşüş gözlemlendiğini söylüyor. Bu değişimle birlikte, deney alanı bir karbon yutağından karbon salan bir kaynağa dönüştü. Mayıs ayında Nature Ecology & Evolution dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, orman zamanla bu yeni düzene uyum sağladı. Ancak uzmanlar, kısa vadeli değil, uzun vadeli etkileri anlamanın kritik olduğuna dikkat çekiyor.

Orman Savanaya Dönüşmedi

Model temelli önceki bazı tahminlerin aksine, uzun süreli kuraklık Amazon’u savanaya dönüştürmedi. Kasım 2024’te panellerin çoğu kaldırıldı ve şimdi bilim insanları ormanın doğal olarak toparlanıp toparlanamayacağını gözlemliyor. Projenin ne zaman sona ereceği ise henüz belli değil. Projenin eş koordinatörü ve Para Federal Üniversitesi öğretim üyesi meteorolog João de Athaydes, “Orman zaten bir adaptasyon sürecine girdi. Şimdi bir toparlanma olup olmadığını anlamak istiyoruz.” diyor.

Arazi Çalışmaları Devam Ediyor

Nisan ayında yapılan bir saha ziyaretinde, dört araştırma ekibi kök gelişimi, hava koşulları, bitki nemi ve fizyolojisi gibi konularda veri topladı. Ekipler, Belem kentinden tekneyle bir günlük yolculukla ulaşılabilen, oldukça izole bir bölgede çalışıyor. Araştırmacılar, Emilio Goeldi Müzesi’ne ait bilimsel bir üsse yakın alanda konaklıyor.

Edinburgh Üniversitesi’nden ekolojist Rachel Selman, “Kuraklığın toprak süreçlerine etkisi hakkında hâlâ çok az şey biliyoruz.” diyerek araştırmaların önemine dikkat çekiyor.

Gerçek Kuraklıkla Paralele Gidiyor

Esecaflor deneyinin sonuçları, son iki yılda El Nino etkisi ve iklim değişikliği nedeniyle Amazon’da yaşanan en kurak dönemle de benzerlik taşıyor. Kuruyan nehirlerdeki yunus ölümleri ve eski ormanlarda çıkan dev yangınlar, bu dönemin ağır sonuçları arasında yer aldı. Rowland’a göre, kısa vadeli El Nino etkisi sıcaklık ve nem açığında büyük dalgalanmalara yol açtı. Ancak Esecaflor uzun vadeli toprak nemi değişimlerine odaklanıyor. “Her iki durumda da ormanın karbon emme kapasitesini kaybettiğini görüyoruz,” diyen Rowland, “Orman örtüsüyle birlikte karbon da atmosfere geri salınıyor,” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Reuters

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Daha fazlası...