Günümüzde, sürdürülebilirlik artık sadece bir terim değil, yaşam tarzımızın merkezine yerleşmiş bir ilke haline geldi. İnsanlar ve şirketler, faaliyetlerini yürütürken çevreye duyarlı, sosyal etkileri gözeten ve ekonomik sürdürülebilirliği sağlayan yöntemlere odaklanıyor. Bu kapsamda, iş dünyasının önemli bir bileşeni olan reklamcılık da sürdürülebilirlik ilkesini benimsemeye başladı. Sürdürülebilir reklamcılık, işte tam bu noktada karşımıza çıkıyor.
Sürdürülebilir reklamcılık, sürdürülebilirlik prensipleri doğrultusunda hareket eden reklam faaliyetlerini ifade ediyor. Çevresel ve toplumsal etkileri minimize etmeyi, doğal kaynakların korunmasını desteklemeyi ve toplumun faydasına olmayı hedefleyen reklamlardan bahsediyoruz. Sürdürülebilir reklamcılık, tüketicileri sadece ürünleri satın almaya değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik bilinciyle hareket etmeye teşvik ediyor.
Topluma Etki ve Artan Marka Değeri
Doğal kaynakların korunmasına ve çevrenin sürdürülebilirliğine katkı sağlayan sürdürülebilir reklamcılık, enerji tasarrufu, geri dönüşüm, temiz enerji gibi konulara olan farkındalığı artırıyor. Günümüzde, sürdürülebilirlik ilkelerini benimseyen markaların tüketiciler nezdinde daha değerli hale geldiği göz önüne alındığında, sürdürülebilir reklamcılık, markaların uzun vadeli müşteri sadakatini sağlamasına yardımcı oluyor. Toplumda pozitif bir etki yaratmayı sağlayan bu reklamlar, toplumsal sorunlara dikkat çekerek insanları bu konularda harekete geçmeye teşvik ediyor.
Reklamcılıkta programatik yaklaşımın çevresel dostu kullanımı
Sürdürülebilir reklamcılığın yaygınlaşmasında konusunda, dijital reklamın, özellikle programatiğin rolü önemli bir konumda yer alıyor. Programatik reklam ve çevresel sürdürülebilirlik arasındaki ilişki, dijital reklamcılığın çevresel etkilerini minimize etme ve sürdürülebilir uygulamaları teşvik etme çabalarını içeriyor. Programatik reklam, reklam verenlere belirli kitle segmentlerine odaklanma ve gereksiz reklam gösterimlerini azaltma yeteneği sunuyor, böylece enerji ve kaynak tüketimini azaltıyor. Algoritmalar kullanarak reklamların doğru kişilere ve doğru zamanlarda gösterilmesini sağlayarak reklam etkinliğini artırıyor ve gereksiz reklam trafiğini azaltarak enerji tasarrufuna katkı sağlıyor. Ayrıca, programatik reklamın yükselmesiyle fiziksel basılı materyallerin kullanımının azalması, kâğıt tüketimini düşürerek ormansal kaynakların korunmasına yardımcı oluyor. Sürdürülebilir reklam inisiyatifleri ve çevresel performans raporlaması gibi uygulamalar da çevre dostu reklamcılığı teşvik ediyor ve sürdürülebilirliği artırıyor. Programatik reklamın bu yönleri, dijital reklamcılığın çevresel etkilerini azaltma ve sürdürülebilir reklamcılığı destekleme potansiyelini yansıtıyor.
Adform, Audi’nin dijital reklam kampanyalarında karbon salınımını yarı yarıya azaltıyor, böylece çevresel etkiyi en aza indiriyor
Dünyanın önde gelen küresel bağımsız reklamcılık platformu Adform olarak geçtiğimiz aylarda Audi için hayata geçirdiğimiz programatik kampanyasında DSP’nin yerleşik karbon azaltma özelliğini kullanarak sektörde bir ilki gerçekleştirdik. Scope3 ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği sonucunda, Audi’nin elektrikli araç yelpazesinin tanıtıldığı bir reklam kampanyası için performansta yüzde 65’lik bir artış sağlandı ve karbon emisyonlarında yüzde 52’lik bir azalma gözlendi. PHD tarafından yürütülen kampanya, Audi’nin tamamen elektrikli e-tron serisini Çek pazarında piyasaya sürmek için gerçekleştirilen entegre pazarlama programının bir parçasıydı. Sürdürülebilirlik ve karbon azaltma, Audi’nin e-tron evlerinin tam kalbinde yer alıyor. Adform olarak Audi’nin dijital reklam kampanyasının karbon ayak izini optimize ederek emisyonu 131 gCO2PM’ye (bin gösterim başına karbon emisyonu gramı) düşürdük. Bu rakam, pazar ortalaması olan 276 gCO2PM’ye göre yüzde 52’lik bir azalma anlamına geliyor. Karbon emisyonlarının azaltılması, kampanya performansının sürdürülmesi ve geliştirilmesi ile eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. Audi’nin önceki kampanyalarına kıyasla, tıklanma oranında yüzde 65’lik bir artış sağlandı.
“Yeşil değerlerle dijital reklamcılığın geleceğini şekillendirmeyi taahhüt ediyoruz”
Adform ile programatik reklamcılık, daha önce mümkün olmayan bir derecede izlenebilirlik sunuyor, bu da reklam kampanyalarını daha verimli ve sürdürülebilir hale getiriyor. Özellikle “scope 3” kapsamındaki karbon emisyonlarını azaltma ve çevresel etkiyi en aza indirgeme konusunda büyük bir potansiyel taşıyor. Adform’un bu alandaki liderliği, sürdürülebilirlik ve programatik reklamcılığın bir araya geldiği yeni bir paradigmayı temsil ediyor. Ayrıca, Adform’un yayıncı ekosistemini bu konuda bilinçlendirme çabası, sürdürülebilirliğe katkı sağlamak adına önemli bir rol oynuyor.
Özetle, sürdürülebilir reklamcılık gün geçtikçe daha fazla önem kazanıyor. Sadece ürün satışını değil, sürdürülebilir bir dünyanın inşasını da amaçlayan bu tür reklamlar, gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir çevre yaratma yolunda önemli bir adım olarak öne çıkıyor. Unutmayalım ki, doğru iletişim ve bilinçli tüketim, sürdürülebilir bir dünyanın anahtarıdır. Adform olarak biz bu noktada dijital reklamcılığın geleceğini yeşil değerlerle şekillendirmeye kararlıyız. İnanıyoruz ki reklam, sadece bir ürünü pazarlamak değil, aynı zamanda gezegenimizi korumak ve topluma fayda sağlamak için güçlü bir araçtır. Bu nedenle, doğal kaynakların sürdürülebilirliği için taahhütte bulunuyoruz ve reklam platformlarımızı, çevresel etkileri en aza indiren ve toplumsal değerlere odaklanan projeleri desteklemek için kullanmayı amaçlıyoruz. Dijital medyanın gücünü, daha yeşil ve sürdürülebilir bir dijital geleceğin temellerini atmada kullanarak, hem tüketicilere hem de iş dünyasına ilham vermek istiyoruz.