Beymen Group CEO Elif Çapçı: “Bugün lüks artık yalnızca ürünle değil; anlamla tanımlanıyor. Beymen Group olarak sürdürülebilirliği bir iş stratejisinden öte, kurum kültürümüzün temel unsuru olarak görüyoruz.”
Eda Ünsün
Yarım asrı aşkın süredir Türkiye’de lüks modanın öncüsü olan Beymen Group, bugün “lüks” kavramına yeni bir anlam kazandırıyor. Beymen Promise çatısı altında “Doğaya, İnsana ve Topluma sözümüz var” diyerek çıktığı sürdürülebilirlik yolculuğunda, estetiği sorumlulukla, kaliteyi etik değerlerle buluşturuyor. Beymen Group CEO’su Elif Çapçı liderliğinde kurulan Sürdürülebilirlik Komitesi ve yedi ayrı çalışma grubuyla markanın tüm iş birimlerinde kök salan bu vizyon, artık sadece bir strateji değil; kurum kültürünün ayrılmaz bir parçası. Beymen, döngüsel moda projelerinden enerji verimliliğine, kadın istihdamından sertifikalı üretim süreçlerine kadar attığı her adımla, lüksün geleceğini yeniden tanımlıyor.
Beymen markası için sürdürülebilirlik ne anlama geliyor? Bu vizyon şirket kültürüne nasıl entegre edildi?
Beymen Group olarak sürdürülebilirliği, yalnızca bir strateji değil; işimizin ayrılmaz bir parçası ve kurum kültürümüzün temel taşı olarak görüyoruz. “Doğaya, İnsana ve Topluma sözümüz var” diyerek başlattığımız Beymen Promise yolculuğunda; çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında şeffaf, ölçülebilir ve sürdürülebilir bir dönüşüm hedefledik. Bugün sürdürülebilirlik, Beymen Group’un tüm iş birimlerinin entegre şekilde katkı sunduğu, her departmandan üst düzey yöneticilerin liderlik ettiği uzun vadeli bir dönüşüm alanı. CEO olarak başkanlığını yürüttüğüm Sürdürülebilirlik Komitesi ve yedi çalışma grubu (Çevre, Ambalaj, Döngüsel Moda, Ürün & Recycle, Tedarik, Yönetişim, İnsan) aracılığıyla tüm iş süreçlerimizi sürdürülebilirlik hedeflerimize entegre ettik. Her üç ayda bir, ilerlemeyi değerlendiriyoruz; çünkü biliyoruz ki bu bir yarış değil, içeriden dışarıya yayılan bir kültür dönüşümü.
Lüks moda markası olmanın getirdiği estetik ve kalite standartlarını, çevresel sorumlulukla nasıl dengeliyorsunuz?
Bugün lüks artık yalnızca ürünle değil; anlamla tanımlanıyor. Bu tanım bizim için estetiği ve kaliteyi sorumlulukla birleştirmek anlamına geliyor. Zanaatı, malzeme kalitesini ve tasarım mükemmeliyetini korurken; çevresel etkileri azaltan süreçlere, geri dönüştürülmüş ve sertifikalı materyallere, toplumsal faydaya odaklanan projelere yatırım yapıyoruz. Beymen Promise çatısı altında; ürünlerimizde Jeanologia, European Flax, PET A, OCS, UDSA, RWS, GOTS, BCI, GRS, RCS, FSC, LWG, ileri dönüştürülmüş ve vegan materyaller gibi uluslararası sertifikalı ham maddelerin kullanımını artırıyoruz. Bu oranı 2030’da %60’a çıkarmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda Reborn, Repair ve Recycle gibi döngüsel moda projelerimizle, ürünlerin yaşam döngülerini uzatarak çevresel sürdürülebilirliği somutlaştırıyoruz.
Sürdürülebilirlik stratejinizi oluştururken kullandığınız üç hedef/standart nedir? Sürdürülebilirlik konusunda bugüne kadar attığımız adımların yanı sıra gelecek planlarımızı ve hedeflerimizi “Beymen Promise ile Dünyaya Sözümüz Var” söylemi altında hayata geçiriyoruz ve Beymen Group’un doğaya, topluma ve insana yönelik taahhütlerini kamuoyu ile paylaşıyoruz. Gelecek kuşaklara daha güzel bir dünya bırakma hedefiyle hareket ediyor, sürdürülebilir moda anlayışımızın; çevreye duyarlı, sosyal alanlarda adil ve eşitlikçi, kültürel açıdan saygılı ve ekonomik olarak uygulanabilir iş modellerini kapsadığını vurguluyoruz. Bu yıl ilk sürdürülebilirlik raporumuz olan Beymen Group 2024 Sürdürülebilirlik Raporu’nu da Global Reporting Initiative (GRI) standartlarına uyumlu olarak hazırladık. İmzacısı olduğumuz Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs) ilerleme bildirimlerini içeren raporda, aynı zamanda Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na bulunduğumuz katkıyı da paylaştık.
Kullanılan materyallerde çevre dostu veya geri dönüştürülmüş içeriklerin oranı nedir? Bu konuda gelecek projeleriniz nelerdir?
Bugün ‘private label’ koleksiyonlarımızın %32’si sürdürülebilir ürün olarak tanımlanıyor. Hedefimiz, 2030 yılına kadar bu oranı %60’a çıkarmak. Karbon ayak izinizi azaltmak için attığınız adımlar nelerdir? Beymen Group olarak lüks moda sektöründeki dönüştürücü gücümüzü ve tüm değer zincirindeki sorumluluklarımızın farkındayız. 2050 yılına kadar değer zincirinde net sıfır emisyon ve 2030 yılına kadar sıfır atık hedefine ulaşmayı taahhüt ediyoruz. LED dönüşümü, sıfır atık çalışmaları, su tasarrufu ve I-REC sertifikasyonu gibi aksiyonları hayata geçiriyoruz. 2024 yılında atıkların azaltılması amacıyla Beymen Campus, sini koruyarak, üretim ve tedarik zincirinde şeffaf, etik ve sorumlu uygulamaları önceliklendiriyoruz. Lüksün yeni tanımında sorumluluk, bizim için vazgeçilmez bir kalite kriteri olarak konumlanıyor.
“Daha az, ama daha iyi” anlayışıyla üretim yapmak sizin için ne ifade ediyor? “Daha az ama daha iyi”, bizim için nicelikten çok nitelik demek. Ürünlerimizin yaşam döngüsünü uzatmak; zamansız tasarımları desteklemek ve gereksiz kaynak tüketimini azaltmak anlamına geliyor. Bu anlayışla, 2024 yılı itibarıyla private label koleksiyonlarımızın tüm cadde mağazalarımız ve depomuz için Sıfır Atık Belgesi alarak toplam 922 ton atığı geri dönüşü – me kazandırdık. Beymen Group’un enerji tüketiminin %3’ünü, Campus için alınan I-REC sertifikası ile yenilenebilir enerji kaynaklarından sağladık. 2025 yılının ilk yarısında ise Beymen Campus ve 24 mağazamız için aldığımız I-REC sertifikası ile Beymen Group genelinde toplam enerji tüketimimizin %18’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağladık. Reborn, Repair ve Recycle projelerimiz ile stratejik iş birlikleri, bilinçli tüketim kültürünün yaygınlaştırılması ve döngüsel ekonomi prensiplerinin benimsenmesi gibi bir dizi adım attık.
Beymen Pre-Loved gibi ikinci el veya döngüsel ekonomi odaklı projeler sürdürülebilirlik stratejinizde nasıl bir yer tutuyor?
Döngüsel moda, aslında Beymen Group’un sürdürülebilirlik yol haritasının çıkış noktası. “Moda, kendimize yakışanı giymek kadar kendimize yakışanı yapmak. Döngüsel modada öncü olmaya sözümüz var!” diyerek iş süreçlerimizin her aşamasında sürdürülebilirliği merkeze alıyoruz. Beymen.com üzerinde 2023 yılı Haziran ayında lüks ikinci el çantaları, 2024 yılı Mayıs ayında ise lüks ikinci el ayakkabıları döngüsel modaya kazandırmak için hayata geçirdiğimiz Reborn platformumuz ile müşterilerimiz az kullanılmış ya da hiç kullanılmamış lüks çanta ve ayakkabılarını satışa sunabiliyor. Reborn’un yanı sıra; müşterilerimizin çanta ve ayakkabı temizlik ve tamirat ihtiyaçlarını Beymen.com üzerinden karşılamalarına olanak tanıyan Beymen Repair ile ürünlerin yaşam döngüsünü uzatmakla kalmıyor, aynı zamanda tüketim alışkanlıklarını dönüştürüyoruz.
Döngüsel moda yaklaşımının Türkiye’deki tüketici alışkanlıklarını dönüştürebileceğine inanıyor musunuz?
Kesinlikle inanıyorum. Hem dünyada hem de Türkiye’de tüketici beklentileri her geçen yıl değişiyor; buna paralel olarak lüksün tanımı ve kodları da yeniden şekilleniyor. Tüketicilerin sürdürülebilirlik konusunda bilinçlenmesiyle birlikte beklentiler yükseliyor, algılar dönüşüyor. Artık lüks, yalnızca bir ürüne sahip olmakla değil; değer, anlam ve deneyimle tanımlanıyor. Bu değişimin öncülüğünü ise GenZ yapıyor. Gençler, yaşam duruşlarıyla örtüşen markaları tercih ediyor; şeffaflık, toplumsal ve çevresel sorumluluk konusunda markalardan somut adımlar bekliyor. Biz de Beymen olarak, döngüsel moda anlayışını geleceğe taşıyor; çevreye, insana ve topluma duyarlı bir marka olma sorumluluğumuzu her adımda güçlendiriyoruz. Tüm bu adımlarımızla, müşterilerimizin değerleriyle örtüşen, anlamlı ve bütünsel bir deneyim yaratmaya devam ediyoruz.
Kadın istihdamı, yerel üreticilerin desteklenmesi gibi sosyal sürdürülebilirlik konularında hangi projeler öne çıkıyor?
Sürdürülebilirliği çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterleri doğrultusunda bütünsel bir yaklaşımla ele alıyoruz. 7 çalışma grubumuzdan biri olan İnsan Çalışma Grubumuz Beymen Group içerisinde çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık ilkesinin kurum kültürü hâline gelmesi, kadın çalışan oranının artırılması, kadınların iş dünyasında güçlenmesi ve kadın liderlerin yetiştirilmesinden sorumlu. Beymen Group olarak kadın çalışan oranımız %44 ve bu oranı 2030’a kadar %50’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri (WEPs)’nin de imzacısı olduğumuzu paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Beymen Group olarak çalışmalarımızla KAGİDER üyeleri arasında yer alıyoruz. Projelerimizden bahsedecek olursam kadın çalışanların yönetim kademelerinde aktif olarak yer almalarını desteklemek amacıyla mağaza liderlerimizin gelişimine yönelik olarak geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz “Beymen Group Retail Masters” yetenek gelişim programımızı, toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadın liderlerin gelişimini destekleyecek bir yaklaşımla tasarladık.
Sürdürülebilirlik mesajınızı lüks moda müşterisine nasıl aktarıyorsunuz?
Beymen’de lüksü her zaman anlam ve sorumlulukla birlikte tanımlıyoruz. Sürdürülebilirlik mesajımızı da bu çerçevede, müşterilerimizin hayatına temas eden her noktada paylaşıyoruz. Beymen Promise çatısı altında; mağazalarımızda, dijital platformlarımızda ve iletişim kampanyalarımızda şeffaf, samimi ve veriye dayalı bir dil kullanıyoruz. Müşterilerimizden gelen geri bildirimler ve Reborn platformuna artan talep, sürdürülebilir ürünlere olan ilginin her geçen gün güçlendiğini gösteriyor.
Önümüzdeki 5 yılda Beymen’in sürdürülebilirlik hedeflerinde hangi başlıklar öncelikli olacak?
2030 yılına kadar çalışma gruplarımızla birlikte hayata geçirmek için üzerinde titizlikle çalıştığımız ve sürdürülebilirlik raporumuzda da paylaştığımız 17 ana hedefimiz var. Bu hedeflerin her biri önemli. Bir kaçına değinecek olursam 2030 yılına kadar Beymen Group olarak kadın çalışan oranımızı %50’ye taşımak, 2050 yılına kadar değer zincirinde net sıfır emisyona ulaşmak, Private Label markalarımızda yer alan ürünlerin içerisindeki sürdürülebilir ürün oranını %60’a çıkarmak, sıfır atık operasyona ulaşmak, kağıttan üretilen tüm ambalajlarımızın %100 FSC sertifikalı olmasını sağlamak, ambalajlarımızda kullanılan tek kullanımlık plastiklerin oranını %8’e düşürmek ve geri dönüştürülmüş plastik oranını %70’e çıkarmak, üretimde su tüketimini azaltmak için sertifikalı ham madde kullanım oranını artırmak ve sorumlu tedarik zinciri oluşturmak diyebilirim.
Sürdürülebilir modanın geleceğine dair sizi en çok motive eden şey nedir?
Beni en çok motive eden şey, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için çalışıyor olmak. Beymen Group olarak bu dönüşümde öncü rol üstlenmek adına verdiğimiz taahhüt benim için ilham verici bir motivasyon kaynağı… Beymen’de lüksü her zaman anlam ve sorumlulukla birlikte tanımlıyoruz. Sürdürülebilirlik mesajımızı da bu çerçevede, müşterilerimizin hayatına temas eden her noktada paylaşıyoruz.