Moda sektörü değişime hazır: Polyester artık çöplükte değil, gardıropta yeniden hayat buluyor. Basit bir geri dönüşüm yöntemi, tekstil atıklarına ikinci bir hayat veriyor…

Her saniye bir çöp kamyonu dolusu tekstil atığının dünyaya saçıldığını düşünün. Giysilerin çoğu çöpe ya da yakma tesislerine gidiyor, bir kısmı da gelişmekte olan ülkelere ihraç edilip yeni çevre sorunları yaratıyor. Oysa bu hikâyenin başka bir sonu olabilir.
İngiltere merkezli Project Plan B tam da bunu kanıtlamaya çalışıyor. Şirket, polyesteri eski giysilerden söküp yeniden giysiye dönüştüren basit ama etkili bir yöntem geliştirdi. “Termomekanik ekstrüzyon” adı verilen bu süreçte polyester kumaş ısıtılıyor, eritilip filtreleniyor ve peletlere dönüştürülüyor. Bu peletler yeniden iplik oluyor, iplik de yeni giysiler. Renkli giysilerden çıkan peletler siyah kıyafetlerde kullanılabiliyor, beyaz kumaşlardan elde edilen peletler ise yepyeni polyester kadar kaliteli iplik veriyor. Üstelik tüm bunlar, sıfırdan polyester üretmeye göre yüzde 89 daha düşük karbon ayak izi bırakıyor.
Project Plan B
Project Plan B’nin kurucusu Tim Cross, aslında giysilerin üçte birinin bugün bile geri dönüştürülebilir olduğunu söylüyor. Küçük tasarım değişiklikleriyle —örneğin düğme, fermuar ve etiketleri aynı malzemeden seçerek— bu oran çok daha yukarı çekilebilir. Avrupa Birliği’nin yakında yürürlüğe girecek olan üretici sorumluluğu yasaları da markaları bu yönde zorlayacak.
Şirket, Salvation Army ile birlikte İngiltere’de kurduğu Project Re:claim tesisiyle şimdiden binlerce tonluk atık giysiyi işledi bile. Şimdilik sadece yüzde 100 polyester ürünler geri dönüştürülebiliyor ama önümüzdeki yıllarda tasarımlar değiştikçe kapasite de artacak. Cross, “Beş yıl içinde sistemin dönüşümünü göreceğiz” diyor.
Elbette zorluklar da var. En büyük mesele, bu geri dönüştürülmüş peletleri giysi üreticilerine kabul ettirmek. Ama şimdiden David Luke gibi okul üniforması markaları ve Tesco gibi büyük perakendeciler bu dönüşümün parçası olmuş durumda. Asıl kırılma noktası ise Avrupa Birliği’nin koyacağı geri dönüştürülmüş içerik zorunluluğu olacak. Cross’un sözleri umut verici: “Değişim hızlı geliyor. Giysi üreticileri de markalar da bunu istiyor. Önemli olan, herkes için adil bir oyun alanı yaratmak.”
