Yeni bir araştırma, yapay zekânın 2030’a kadar dünya genelinde 3 ila 5 milyar ton arasında karbon emisyonunu azaltabileceğini ortaya koydu. Özellikle gıda üretimi, enerji yönetimi ve ulaşım sistemlerinde geliştirilen yapay zekâ çözümleri, hem emisyonları düşürüyor hem de operasyonel verimlilik sağlıyor.

Kaynak: Trellis Grubu / Julia Vann.
Yapay zekâ destekli tarımsal sistemler, gereksiz gübre kullanımını azaltırken; enerji sektöründe AI algoritmaları, şebeke dengesini optimize ederek fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltıyor. Ulaşım alanında ise yapay zekâ, trafik akışını düzenleyerek yakıt tüketimini en aza indirmeyi hedefliyor.
Enerji Yönetiminde Akıllı Sistemler Devreye Giriyor
Enerji sektöründe yapay zekâ, özellikle yenilenebilir kaynakların yönetiminde fark yaratıyor. Talep tahmini, üretim dengesi ve şebeke kararlılığı gibi konularda AI tabanlı algoritmalar sayesinde fosil yakıtlara olan bağımlılık azaltılabiliyor. Bu da sektörün karbon ayak izini küçültürken enerji verimliliğini artırıyor.
Küresel Etki İçin Stratejik Uygulama Şart
Yapay zeka ve iklim konusundaki tartışmalar genellikle iki karşıt görüş etrafında yoğunlaşıyor: Savunucular, ilerleyen teknolojinin hızlandırma potansiyelini överken, şüpheciler ise onu çalıştırmak için gereken enerjinin emisyonlarda bir sıçramaya neden olacağı konusunda uyarıyor.
London School of Economics (LSE) analizlerine göre, yapay zekanın 2035 yılına kadar emisyonları yıllık 3,2 ila 5,4 milyar ton karbondioksit eşdeğeri (GtCO2e) azaltma potansiyeli bulunuyor. Aralığın üst sınırında bu, mevcut küresel toplamın yaklaşık %10’una denk geliyor.
LSE Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırma Enstitüsü başkanı ve iklim politikasında etkili bir isim olan Nicholas Stern’in de yer aldığı ekip, “Dünya, yapay zekayı net sıfır emisyon geçişinde bir katalizör olarak kullanmak için eşi benzeri görülmemiş bir fırsatla karşı karşıya getiriyor,” diye yazdı.
“Tahminlerimiz, yapay zekâ uygulamalarının yalnızca üç sektördeki emisyon azaltma potansiyelinin, yapay zekanın tüm ekonomik faaliyetlerdeki toplam emisyon artışını fazlasıyla telafi edeceğini gösteriyor ve bu durum da iklim tehdidini çözmek için yapay zekanın kullanılması gerektiğini güçlü bir şekilde ortaya koyuyor.”

LSE Grantham İklim Değişikliği ve Çevre Araştırma Enstitüsü Başkanı Nicholas Stern
