Günümüzde sıkça duyduğumuz karbon, karbon ayak izi ve karbon salınımı azaltımı gibi kelimeler her geçen gün daha da popüler olmaya başladı.
Özellikle daha fazla karbon salınımı yapan şirketlerin yöneticileri, karbon salınımı konusunda daha az salınım yaptıklarını ve bu konuda yapılan çalışmaları her fırsatta dile getirmeye çalışıyorlar. Aslına bakarsanız bu yönetici arkadaşların birçoğunun söylediği gibi daha az karbon salınımı yapan işletmelere sahip olmaları çevre ve canlılar açısından gayet olumlu bir durum. Fakat bir de madalyonun diğer yüzüne bakalım…
Dünyanın birçok ülkesi, doğa ve çevre için toplantılar, konferanslar ve zirveler düzenliyor ve bu etkinliklerde dünyamızı korumak adına yaptıkları çalışmaları anlatarak insanlara ilham kaynağı oluyorlar. Bu masum konuşmalar ve verilen sözleri duyan veya okuyan kamuoyu ise sözcü kişi ve kurumları takdir ederek övgüler yağdırıyorlar.
Oysa bu sözde çevreci arkadaşlar, bu toplantılara giderken özel jet kullanarak, kendisi ile birlikte ekstra konvoy araçlar götürerek, resepsiyonlarda tüketemeyecekleri kadar yiyecek ve içeceği israf ederek o ballandırarak anlattıkları sözcüklerin tam tersi bir davranış sergiliyorlar. Dahası, doğaya verdikleri kişisel zararlar yetmezmiş gibi, COP toplantı serilerinde hemen hepsi söz verdikleri maddi desteği de daha ne kadar aza indirilebilirim diye bir çaba içerisindeler.
Siyasette çıkar için yalan söylenmesine alışkınız fakat gelecek, dünya ve tüm canlılar ile ilgili yalan söylenmesine hiç alışmamalıyız.
İşte karbon ve benzeri popüler kelimelerin altı boş birer sözcük olarak kalması, bu kelimeleri söyleyenlerin samimiyetsizliğinin göstergesidir.
Söylediği ile yaptıkları uyuşan yönetici ve liderlerin daha da artması temennisiyle, sağlıcakla kalınız.
Saygılar.